Jose Mourinho, yeryüzünde egosu en yüksek teknik direktördür. Mourinho gittiği her ülkede sadece meslektaşlarıyla değil, basınla bile papaz oldu. Alex Ferguson'la ilgili yaptığı ultra saygılı açıklamalara aldanmayın; İngiliz basını, Mourinho'nun Ferguson'dan sonra Manchester'ın başına geçmeyi çok istediğini yazdı! Yoksa Ferguson'la da büyük kavgaları var.
"Yanlış adamdan bahsediyorsun; Galatasaray'ı öve öve bitiremedi, önüne gelene sarıldı öptü" dediğinizi duyar gibiyim.
Uyanın! Mourinho, Galatasaray'ı yumuşatıyor, Terim'in en önemli silahı olan öfkeye endeksli motivasyonu elinden alıyor! Taraftarı, futbolcuları, basını vs. herkesi yumuşatıyor. Futbolcularına bile tembihlemiş. Sergio Ramos, Şampiyonlar Ligi'nde olası bir Barcelona eşleşmesini soran gazeteciyi tersledi, "Bunu konuşmak Galatasaray'a saygısızlık" dedi.
Galatasaray cephesinden "Bu turu geçeceğiz" benzeri inançlı bir açıklama duydunuz mu? Mourinho, basını bile avcunun içine aldı. Medyada; Mourinho Kayseri'ye geldi diye neredeyse ulusal bayram ilan edilecek!
Taraftar ise turu geçmeyi çoktan kafasından silmiş, Ronaldo'yu izleyecek olmanın mutluluğunu yaşıyor. İşte Mourinho böyle kurt bir teknik direktör.
Halbuki Terim böyle dev maçlarda tansiyonu artırır, futbolcularını sanki son maçlarını oynayacakmışçasına sahaya çıkarırdı.
Hatırlayın Juventus, Milan maçlarını; sanki ülkece savaşa giriyorduk! Daha vakit var, umarım Terim bu yazıyı okur!