Pink Floyd grubunun yaşayan efsanesi Roger Waters ile yanlış insan konuşmuş. Evet, Elif Şafak popüler bir yazar ama bu iyi röportaj yapacağı anlamına gelmez. Şafak'ın yazarlık egosu öne çıkmış.
Röportajı yapan kişinin asli görevi, karşısındaki insanı konuşturmaktır ama Şafak'ın sorularının uzunluğu neredeyse Waters'ın yanıtları kadar! Röportaj niye iki gazetede (Hürriyet, Habertürk) birden çıktı, onu hiç anlamış değilim!

KENDİNİ ANLATMIŞ
Hürriyet'te yayınlanan röportajda Waters, Şafak'a sorular sormuş. Şafak da uzun uzun anlatmış kitaplarını, siyasi olaylara bakış açısını. Tamam, anlatabilir ama bunu gazeteye taşımak hata. Çünkü biz okuyucular; Şafak'ın artık ezbere bildiğimiz öyküsünü değil, Roger'ın ne söylediğini merak ediyoruz.
Çünkü Waters, siyasi fikirleriyle de çok önemli bir sanatçı.
Şafak'ın kendi siyasi fikirlerini Waters'a empoze etmeye çalışması ise evlere şenlik. Waters, uzunca bir süredir İsrail'in, Filistin halkının hayatını kabusa çeviren politikalarını protesto ediyor. Şafak ise "Her ülkeye gidip eleştirilerimizi orada da yapmak gerektiğine inanıyorum" diyor.
Tamam, kulağa hoş gelen bir cümle ama Şafak; Waters'ın İsrail'e gitmemesinin daha büyük bir tavır olduğunu, daha çok ses getirdiğini anlamak istemiyor!
Waters, herhalde karşısında dinlemekten çok kendini anlatmayı çok seven biri olduğunu anlayıp bu sefer "Türkiye'de neler olup bittiğini siz bana anlatın" demiş.
Şafak da her gece ekranlarda dinleye dinleye ezberlediğimiz klişeleri sıralamış. Waters'ın sistem karşıtı, en muhalif sanatçılardan biri olduğunu unutmuş!
Waters da Türkiye'yi Şafak'tan daha iyi tanıdığını kanıtlarcasına şu yorumu yapmış: "Bir ülkede kanun her şeyden üstün olmalı. Tünelin ucundaki ışık, hukukun üstünlüğünden geçiyor... Türkiye'de şu an verilen mücadele bence bir hukuk mücadelesi."
Waters'ın, röportajın sonlara doğru daha da önemli açıklamaları var!
Tüm bunları Şafak'ın gazeteye yazdıklarından çıkardım. Ya Şafak'ın bir de yazmadıkları varsa?