Ekranda ne zaman görsem, pilates topunun üzerinde "Nefes aaal, veeer, fuuuu!" diyen Ebru Şallı'nın sağlıklı yaşam takıntısı; kocası Harun Tan'ı çıldırtmış olabilir.
Eğer Şallı, röportajlarında bahsettiği gibi kocasına da gençleştirici maske uyguluyorsa, evde sadece yeşil mercimek, salata, brokoli yeniyorsa ve en geç 22.00'de uyunuyorsa; Harun Tan bir noktadan sonra çıldırmış olabilir!
Ebru Şallı'nın topluma yansıttığı 'mükemmel kadın', 'mükemmel evlilik' imajının arkasında hep büyük bir hırsın olduğunu düşünüyorum.
Evet, herkeste hırs var ama Şallı'nın fit kalma hırsı; hamileliğinde sadece yedi kilo alacak kadar uç noktadaydı.
Şallı'nın pilates takıntısı ise "Harun, çocuklar ve pilates! Bu üç şey, hayatıma sihirli bir değnek gibi dokundu" diyecek kadar yoğundu.
Sağlıklı yaşam da bir yere kadar...
Her erkek gibi Harun Tan'ın da bir limiti vardı ve sonunda "Yeter artık, daha fazla pilates topu görmek istemiyorum" diyerek ayrılma kararı aldı.
Harun Tan; Şallı'dan ayrıldığı gün kesin bir kebapçıya gitti, 1.5 Adana kebabı ve yanında şalgam suyu söyledi.
Sonra da kaymaklı künefe yiyip "İşte hayat bu... Ey özgürlük!" dedi. Eve döndüğünde ise Ebru Şallı'dan geriye kalan tüm pilates toplarını patlattı ve gecelere aktı...