Efsane Fransız aktör Alain Delon, Le Figaro Magazine'e verdiği röportajda şu çarpıcı açıklamayı yapmış:
"Kadın ve erkek arasındaki farklılıkları kaldırmaya çalışıyoruz ama kadınları güzel yapan da bu farklar... Gerçekten etrafta erkek kalmadığını söyleyen kadınlar tanıyorum.
Artık daha az erkek var, çünkü kadınlar erkeksileşti. Kadınlar, bazı haklara sahip olmak için mücadele ederek isteklerine ulaştı. Peki, hâlâ neden erkeklere benzemeye çalışıyorlar?"
Ülkemizde kadın hakları konusunda daha alınacak çok yol var ama metropolleri ve üst tabaka yaşantılarını göz önüne alırsak; bizde benzer bir değişim var!

KARİYER UĞRUNA...
Aslında erkekler de kadınsılaştı. Bu değişimde dünyadaki gay modacıların etkisi fazla. Erkekteki güzellik kriterini büyük ölçüde değiştirdiler. Metroseksüellik kutsandıkça; erkek, özünden saptı.
Yıllarca erkek egemen toplumda ezilen, baskı gören ve hâlâ görmekte olan kadınlar ise haklarını kazanma savaşında erkeksileşmeye başladı. Özellikle iş hayatında bazı kadınlar; erkeklerden daha hırslı, kafalarını kariyerlerine takmış durumda.
Ekonomik zorunluluktan değil; sırf kariyer uğruna çocuklarını bakıcılara emanet ediyorlar. Bir de hep fit olma takıntısı var.
Bu takıntı uğruna çocuklarını üç ay bile emzirmeyen, anneliklerini yaşamayanlar var.
Etek mi, pantolon mu giyen kadın daha çok? Bu soruya bile kafadan etek diyemiyoruz, öyle değil mi? Kadınlar artık erkek gibi konuşuyor, erkek gibi oturup kalkıyor.
Mevzu derin aslında; testosteron ve trenbolon asetat gibi androjenik hormonla beslenen hayvanları yiyen kadınlarda, erkeksileşme ve adet düzensizliklerinin geliştiği de gözlemleniyor. Özetle; modern tüketim toplumunun erkekleri kadınsılaştırması, kadınları da erkeksileştirmesi gibi bir durum söz konusu!