Türkiye'de, özellikle metropollerde evde yemek yapma alışkanlığı azalıyor.
Eve yemek siparişi, hazır dondurulmuş gıda kullanımı ve dışarıda yemek yeme alışkanlıkları hızla gelişiyor.
Büyük şehirlerinin semt merkezlerinde adım başı restoran, büfe, lokanta, kafe var.
Bunlar rağbet görüyor ki; her gün bir yenisi açılıyor.
Halbuki turşu kurmak, tarhana, salça yapmak bile 10 yıl öncesine kadar günlük hayatın bir parçasıydı.
Şimdi nineler yapıyor; onlar da göçüp gittiğinde, yeni kuşak tamamen endüstriyel gıda ürünleriyle yetinmek zorunda kalacak.
Yemek yapmasını bilmeyen kadınların sayısı da hızla artıyor. Elbette bunun birçok nedeni var. Eskiden sadece baba çalışırdı; şimdi anne, yetişkin gençler daha çok çalışıyor.
Ayrıca hızlı yaşıyoruz, çoğu insanın yemek yapmaya vakti yok.
Aslında durum ciddi!
TV'deki programlarından tanıdığımız ünlü İngiliz şef Jamie Oliver, geçen gün fakir ailelerin tercihlerini 'hazır yemek'lerden yana kullandıklarını, dolayısıyla daha fazla para harcadıklarını açıkladı. Daha da önemlisi; hazır yemek sektörünün yaygınlaşmasıyla birlikte sınıflar arasındaki ekonomik uçurum giderek artıyormuş.
Kolay geliyor dışarıda yemek, marketten 'hazır yemek' almak, eve pizza söylemek.
Fiyatlar düşük gibi görünüyor ama toplama vurduğunuzda, belki bazı ailelerde annenin çalışmasına gerek kalmayabilir.
Evde pişen yemeğin lezzeti, hijyeni ve kalitesinin de dışarıya göre daha yüksek olduğunu unutmayalım.