Geçenlerde yolum Bursa'ya düştü, Lefkoşe Caddesi'ndeki Seyami Usta Tarihi Adana Kebap&Kaburga'da yemek yedim.
Yeni açılmış bir restoran; her yer pırıl pırıl, mekan geniş, yüksek tavan ferah bir atmosfer yaratmış. Çalışanlar İstanbul'dakiler gibi snop değil, saygılılar ve servisleri çok hızlı.

ÇOCUK PARKI VAR
Mekanda beni en çok şaşırtan; çocuklar için bir oyun parkının olmasıydı. Bir kadın görevli, çocuklarla sanki anaokulunda çalışıyormuş gibi oynuyordu. Böylece anne-babalar rahat rahat yemek yiyordu. İstanbul'da bile çocuk parklı restoran az.
Yemekleri söylemeden önce garnitür ve mezelerin tadına baktık, en az yemekler kadar leziz. Fındık lahmacun, kuru patlıcan dolması, içli köfte, humus derken, ana yemeğe sıra gelmeden neredeyse doymuştuk.
Adana kebap metreyle satılıyor, biz saç tava ve kaburga yedik. Kebapları da lezizdi. Fiyatlar ise İstanbul'a göre ucuz, Bursa'ya göre ise makul.
Yemekleri yerken Seyami Usta (Ceylan) masamıza uğradı. Seyami Usta çocukluğunda beri bu işin içindeymiş, 25 yılda mesleğinin her detayını öğrenerek ağır ağır yükselmiş. Seyami Usta, şöyle diyor: "İşin sırrı malzemede. Bizim için özel olarak yetiştirilen, Diyarbakır'da merada otlayan hayvanların etini kullanıyoruz. Hep yenilik peşindeyiz, geleneksel lezzetleri modern tat ve sunumlarla buluşturuyoruz. Bizim için önemli olan müşterilerimize sanki evindeymişçesine rahat bir ortam sunmak. Aynı anda 800 kişiye servis yapabiliyoruz, 80 kişi çalışıyor burada."
İstanbul'da Seyami Usta kalitesinde hizmet sunanlar genelde lüks mekanlar. İstanbul'a da Anadolu'daki gibi kaliteyi makul fiyata sunan mekanlar lazım.