"Amacımız dördüncü yıldız ve bunun için çalışacağız. Lig bizim için daha önemli olduğu için Olcan'ı kadroya almadım." Galatasaray'ın İtalyan çalıştırıcısı Prandelli'ye ait bu sözler. Prandelli, Dortmund hezimetinden sonra basın toplantısında belki dört-beş kez "Bizim için Türkiye Ligi daha önemli" dedi durdu.
Bu açıklamayı en çok kim sevdi dersiniz?
Elbette Aziz Yıldırım.
Yıldırım için; büyük bir komplonun sonucu Avrupa'da yasaklı duruma düşen Fenerbahçe'yi en iyi motive etmenin yolu, Süper Lig'de dördüncü yıldızı takan ilk takım olma hedefiydi.
Şimdi de Prandelli, 'dördüncü yıldız' edebiyatı yapıyor. Yıldırım; Avrupa'da başarılı olamadığı için hep Süper Lig'deki mücadeleyi öne çıkardı, yayıncı kuruluş da daha çok üyelik için Süper Lig'i, Avrupa'daki başarıların önüne koydu. Eskiden Avrupa kupaları Türk takımları için bir varoluş mücadelesiydi. Tribünler yıllarca "Avrupa, Avrupa duy sesimizi" diye inledi. Şimdi bu tezahüratı yapan var mı?
Eskiden Galatasaraylılar, Süper Lig'le 'Annemizin ligi' diye dalga geçerdi. Bu motivasyon sayesinde UEFA Kupası'nı kazanmadılar mı? Şimdi gelinen noktaya bakar mısınız; Yunanistan, UEFA ülke puanında Türkiye'yi geçip 12'nci oldu. Eğer bu sıralama değişmezse 2016-2017 sezonunda lig şampiyonumuz da Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için ön eleme oynayacak ve kupa şampiyonumuzun Avrupa Ligi'ne doğrudan katılma hakkı olmayacak.
Asıl şimdi annemizin ligine döndük!
Annemizin liginde dördüncü yıldız taksak ne olur ki!