Boşanmak ya da boşanmanın eşiğinden dönmek çok zor bir süreç. Aynı yastığa baş koymuş, birbirine deliler gibi aşık olmuş insanlar, bazen birbirlerinin en zalim düşmanlarına dönüşebiliyor.
Haberlerden öğrendiğimiz kadarıyla, Bade İşçil-Malkoç Süalp çifti de boşanmanın eşiğinden dönmüş. İnşallah her şey eskisi gibi olur ama şimdi onları daha zor bir süreç bekliyor. Ünlü olmanın en büyük dezavantajlarından biri de, boşanma davalarındaki şikayet dilekçelerinin basına yansıması.
İşçil, geçen ay ağır psikolojik şiddete uğradığı gerekçesiyle açtığı davayı son anda geri çekmiş. Ama İşçil'in dava dilekçesinde eşine yönelttiği çok ağır suçlamalar, haberlere konu oldu.
Malkoç Süalp, giyim tarzından medyayla olan seviyeli ilişkisine kadar hep saygın bir işadamı, modern bir baba profili çizmişti. Şikayet dilekçesinde yer alanlar, umarım doğru değildir.
Evliliğinizi kurtarsanız, boşanmanın eşiğinden dönseniz bile özel hayatınıza dair en mahrem bilgilerin bir anda milyonlarca insan tarafından öğrenilmesi de, şöhretin olumsuzluklarından biri.
Şimdi o suçlamaları okuyanlar 'Süalp nasıl bir babaymış!', 'Bade, böyle bir adamla evliliğine nasıl devam eder?' diyecek. Bade, haberleri yalanlasa ya da 'O dönemde psikolojim bozuktu, eşime haksızlık ettim' dese bile hep o dilekçede yer alan ağır suçlamalar akılda kalacak.
Çift bundan sonra evliliklerini çok mutlu bir şekilde devam ettirse bile, yakın çevreleri onlara inanmayacak. Belki de bu bilgilerin ortaya çıkması, direkten dönen evliliği tekrar zor bir sürece sokacak.

ÖZEL HAYAT!
İşçil'in şikayet dilekçesi, birçok gazete ve haber sitesinde çıktı. Niye haber yapıldı diye eleştiremem çünkü yasalara göre suç değilse haberi yapılır. Magazin basınında özel hayat ihlalleri son dönemde çok tartışılıyor ama hep dar çerçevede ele alınıyor. Bir ünlünün teknede bikinili fotoğrafı çekilir mi, evin balkonu kamusal alana girer mi, girmez mi diye tartışacağımıza, basına yansıyan boşanma dilekçelerine bakalım.
O dilekçelerle özel hayatın en mahrem yerleri deşifre ediliyor. O dava dilekçelerinin deşifre olması, Sezen Aksu'nun teknede bikinili fotoğrafının çekilmesinden daha önemli!