RTÜK Başkanlığı görevi 14 Temmuz'da sona erecek Davut Dursun, giderayak Anadolu Ajansı'na konuşmuş. Hürriyet de bu açıklamalara kocaman yer vermiş!
Dursun'un açıklamalarında en çok dikkatimi çeken evlilik programlarıyla ilgili şu eleştirisiydi: "Evlilik programları da eleştirdiğimiz bir alan ancak netice itibarıyla bu programlar izleniyor.
Toplum bu tür şeylerden hoşlanıyor ve gün boyu izliyor. Evliliğin televizyon ekranlarında pazarlanması anlamına gelebilecek bir yöntem ahlaken kabul edilebilir değil. Evet reyting alıyor, izleniyor ama bir şeyin korunması gerekir. Toplumun o tür şeylere 'hayır' demesi lazım..."
Evlilik programları eleştiriliyor, tepki çeken yönleri var ama genelleme yapmak hata olur. Çünkü bazı TV kanalları inisiyatifi yapımcıya bırakmıyor, çok reyting alacağım diye işin suyunu çıkarmıyor. Böyle olunca da ortaya şen şakrak programlar çıkıyor. Evlilik programları aslında bir Türkiye portresi çiziyor, tam bir sosyolojik araştırma konusu.
Yani ilkeli, kontrolü elden bırakmayan TV kanallarının yayınladığı evlilik programlarının faydaları bile var.
Örneğin daha önce atv'de yayınlanan evlilik programlarında tepki çeken yayınların yapıldığını hatırlamıyorum. Öyle iki eşini öldürmüş damat adayları, psikopat tipler ekrana çıkartılmamıştı. Ahlaki değer yargılarına dikkat ediliyordu. Niye bu örneği veriyorum; çünkü bazı TV kanalları reyting için evlilik programlarında her tür sansasyonu ekrana getiriyor. Tepki çekince de topu yapımcıya, sunucuya atıyorlar. Ama evlilik programları eleştirilirken işini doğru yapanla kötü yapan aynı kefeye konuyor.
Mesela evlilik programı denince akla ilk Esra Erol geliyor. Erol işini doğru yapsa da, sansasyona bulaşmış diğer evlilik programlarıyla aynı kefeye konuyor.
EROL, ATV'YE DÖNÜNCE…
Dönelim Davut Dursun'un açıklamasına… Elbette Dursun, RTÜK Başkanı olarak evlilik programlarını eleştirebilir ama sonra "Göreviniz eleştirmek mi yoksa sorunları çözmek mi?" diye sorarlar adama. Sayın Dursun, madem evlilik programlarını ahlaki açıdan sakıncalı buluyordunuz, RTÜK Başkanı olarak bu programları rayına sokabilir, belli kriterler doğrultusunda yayın yapılmasını sağlayabilirdiniz. Dursun'un eleştirisi zamanlama açısından da manidar; tam Esra Erol, atv'ye transfer olunca evlilik programlarını ahlaksızlıkla suçladı.
Sayın Dursun daha önce neredeydiniz?
Erol, FOX'ta yayın yaparken niye bu eleştirileri yapmıyordunuz? Rastlantıya bakın; Dursun, iki-üç yıl önce yine evlilik programlarını eleştirirken Erol, o dönem de atv'de program sunuyordu. Sayın Dursun, Erol'un programı atv'de yayınladığında mı evlilik programlarını eleştirmek aklınıza geliyor?
KATİLE SES ÇIKARMADI!
Evlilik programlarını ahlaki bulmayan aynı Davut Dursun, Flash TV'deki evlilik programında iki karısını öldürdüğü ortaya çıkan Sefer Çalınak'ın, daha sonra 'Seda Sayan Show'a katılmasında bir sakınca görmemişti. Bir katilin canlı yayına çıkması tüm Türkiye'nin tepkisini çekerken, konu Meclis'e taşınmışken, programı için dört RTÜK üyesi yaptırım kararı uygulanması gerektiğini söylerken; Dursun, "Programda ihlal yok" demişti.
Şimdi böyle birbirini tutmayan, garip açıklamaları ve tavırları olan Dursun'un, Esra Erol, atv'ye geçince evlilik programlarını sert bir dille eleştirmesi kafaları daha çok karıştırıyor! TV dünyasında acımasız bir rekabet var, Erol'un programının yayınladığı kanal da tüm günde büyük reyting kazanıyor.
Yoksa başka hesaplar mı var? Tam da görev süresi biterken Dursun, bu açıklamayı neden, niçin yapar? Erol'un atv'ye geçmesi, bazı medya gruplarının evlilik programları yayından kaldırılsın diye kampanya başlatılmasına mı neden olacak? Elbette bu soruların cevabını şu an bulamayacağız. Ama Türkiye'de TV sektöründe her tür ayak oyununun oynandığı da aşikar. Birkaç puan reyting için kapalı kapılar ardında ne oyunlar dönüyor, ne pusular kuruluyor bir bilseniz! Çünkü reyting demek, Türkiye'de söz sahibi olmak demek!
