Genç İskoç tasarımcı Christopher Kane'in moda dünyasında parlayışı bana Alexander McQueen'in seneler önceki çıkışını hatırlatıyor. Göz alıcı, iddialı ve heyecan verici tasarımları ile her sezon kadın güzelliğini ve vücut hatlarını yeni bir algılayışa sürükleyen Kane, McQueen'in Gotik esinlenişinden daha uzakta, daha feminen tasarımları ile göze çarpıyor. St. Martins'den mezun olduğu anda moda dünyasının sarı tanrıçası Donatella Versace'den iş teklifi alan Kane, hayranı olduğu insanlar ile oldukça genç yaşta çalışma imkanı bulduğu için çok şanslı.

PARLAK RENKLER
2006 yılında dünyaca ünlü Harrods mağazalarının yaptığı bir yarışmayı kazandıktan sonra yaklaşık bir ay kıyafetleri mağazanın vitrininde sergilenen tasarımcı, kendisi gibi modacı olan ablası Tammy ile beraber aynı yılın Eylül'ünde ilk defilesini gerçekleştirdi. Neon renkli bandajlı tasarımların hayranlık uyandırdığı şovdan sonra Kane 'parlak renklerin efendisi' olarak anılmaya başlandı. Kış sezonunda deri ve kadife kumaşları tercih eden Kane sadece Versace için değil, ünlü İspanyol ayakkabı tasarımcısı Manolo Blahnik lüks kristal markası Swarovski ve kozmetik devi Lancome ile ortak çalışmalara imza attı. Oldukça iddialı mini etekleri, kadın vücuduna adeta bir plastik cerrah gibi şekil veren gösterişli vatkaları, canlı ve karmaşık desenlerine rağmen büyük bir zarafet barındıran kumaş tasarımları ile Kane, genç İngiliz modacıları arasında en çok göze batanların başında geliyor.
Mesleğine ilk başladığı yıllarda yeni Christian Lacroix ya da John Galliano gibi benzetmelerle anılan Kane, artık kendi stilini konuşturuyor. Cristopher Kane'i daha yakından tanımak için Avustralyalı pop şarkıcısı Kylie Minogue'un Marilyn Monroe haline büründüğü '2 Hearts' parçasının klibine bakmanız yeterli...