Önce Şampiyonlar Ligi'nde İnter maçı ardından ligde Beşiktaş derbisi. Böylesi üst düzey maçların art arda gelmesi, Trabzonsporlu oyuncular için mental ve fiziksel yorgunluk demek. Dün 60. dakikadan sonra bu gerçek bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Carvalhal'ın sahaya çıkardığı 11, önce Trabzonspor'u durdurma amaçlı. Savunmanın dört adamının önüne yine savunma ağırlıklı dört oyuncu ve ileride Quaresma ile Almeida.
İlk yarıda gole daha fazla yaklaşan takım Trabzonspor'du. Ama Burak istenilen düzeyde olmadığı için bordomavililer üstün olduğu ilk yarıda gole ulaşamadı. Her zaman belirttiğim gibi; Trabzonspor'un sorunu kenar özellikli oyuncusunun olmayışı. Halil ve çok çalışmasına rağmen Serkan kenara indikleri pozisyonlarda bireysel becerileri olmadığı için rakip savunmayı etkisiz kılamıyorlar. İndiklerinde de topu arkadaşları ile buluşturmak yerine orta yapıyorlar (!)

NİYE AYDINUS!
İkinci yarıda ise Trabzonspor'da Halil ve Alanzinho oyundan tamamen düştü. Alanzinho'nun çıkarılması doğru, Halil'e ise fazla sabredildi. 70. dakikadan sonra Beşiktaş, fiziki anlamda düşüşler gösteren Trabzonspor'un üzerine daha fazla gitmeye başladı ve penaltı golü ile öne geçti. Son anlarda Trabzonspor'un Burak ile değerlendiremediği yüzde yüz gol pozisyonu dışında kazandığı golde hakem nasıl faul kararı verdi, anlamadım. İstanbul bölgesinin hakemi Fırat Aydınus'un bu maça atanmasını da ayrıca anlamadım!

SANA YAZIK OLUR BURAK!
Trabzonspor'un dün üç puanı bırakması normal. Aynı oyunculara çok fazla yük bindi. Örneğin Colman sezon başından beri Trabzonspor'un her maçında sahaya çıktı. Trabzonspor'un kadro derinliğini düşündüğümüzde; kenardan gelip oyunun kaderini değiştirebilecek oyuncu sayısının çok az olduğunu görüyoruz.
Son söz de Burak'a... Bugünlere gelmende takım arkadaşlarının payını sakın unutma! Bir-iki maçtan beri sahada arkadaşlarına tavırların hiç hoş değil. Unutma ki sen bu takımın bir parçasısın. Eğer kendini takımından üstün görme hastalığına yakalanırsan, sana gerçekten çok yazık olur...