Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Milli eğitime yeni tavsiyeler

19. Milli Eğitim Şûrası'nda, eğitim sisteminin 4 yıllık rotası belirlendi. Çok önemli tavsiye kararları alındı. Bunların hangisinin ne zaman uygulanacağı ayrı bir çalışma konusu. Bu şûranın daha önce yapılanlardan önemli farkı, gündeminde olmayan ve hazırlık raporlarında belirtilmeyen konuların fazla görüşülmemesi oldu. 179 tavsiye kararı, Genel Kurul'da oylandı. Toplantıya çeşitli kesimlerden 600 kişi katıldı. Bu yıl ilk kez öğrencilere oy hakkı verildi.
İlkokul 1, 2 ve 3. sınıflara zorunlu din dersi için tavsiye kararı çıktı. Din dersinin ilkokullar için tartışılmasını doğru bulmuyorum. Bu alanda yeterli sayıda öğretmen yok. Bu tavsiye, karar aşamasında çok iyi değerlendirilmeli. İlkokul 4. sınıftan itibaren, zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi anayasa hükmü. Bu durumda, konuyu tartışmak anlamsız. Müfredata ek olarak seçmeli farklı din ve mezheplerin okutulduğu dersler konulabilir. İsteyen öğrenci, inancına uygun olanı seçer. Böylece çocuklarımız dini ve manevi değerlerini öğrenebilir. Böyle bir çalışma ile zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, dinler hakkında genel bilgilerin ve değerlerin öğretildiği bir derse dönüşebilir. Ben, herkesin inancına saygı duyulması ve o inancın öğretilmesi taraftarıyım.
Osmanlıca Türkçesi'nin liselerde zorunlu olması önerildi. Yeni neslin dedelerinin mezar taşlarında ne yazdığını okuyamamaları gerekçe gösterildi. O mezar taşları bu toprakların mührüdür. Bu konuda, kopukluk yaşayan ender ülkelerden biriyiz. Ancak, Osmanlı Türkçesi konuşulan bir dil değil. Dil bilimciler, alfabetik olarak öğrenilmesinin zor olduğunu belirtiyor. Ayrıca, bu ders için öğretmen kadromuz var mı? Bunu da iyi irdelemeliyiz. Bence, sosyal bilimlerde yükseköğretim yapmak isteyen, özellikle de hukuk ya da tarih okuyacaklarda zorunlu ders olması daha doğru olur. Halen sadece sosyal bilimler liselerinde zorunlu olan dersin imam hatiplere de zorunlu olmasına karar verildi.
Şûra'da alınan kararlar tavsiye niteliğinde. Tümüne gönül rahatlığıyla "evet, doğru" denmesi kadar, "hayır, yanlış" denmesi de zor. Önemli olan eğitim paydaşlarının şûrada bu konuları gündeme getirmesi ve bunların tavsiye kararına dönüştürülmüş olmasıdır. MEB, kararları hayata geçirmek zorunda değil. Bu kararlar, bakanlığın bundan sonraki uygulamalarında yol gösterici olabilir; daha sonra da Bakanlar Kurulu'nda tartışılacak...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA