Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN CELAL GÜZEL

Rezil Tiyatro

Sevgili okuyucular, sizlere Türkiye'mizde yıllardır oynanan ve çok iyi bildiğiniz 'rezil bir tiyatro'dan bahsetmek istiyorum.
Irkçı-bölücü-kürtçü teröristlerin oynadığı bu 'Rezil Tiyatro'nun oyuncuları şunlardır:
1) Bazı ülkelerin istihbârat servisleri ve yönetim kademeleri:
Başta İsrail ve Mossad olmak üzere Norveç, Fransa, Almanya zaman zaman da ABD ve Rusya'nın dâhil olduğu bu odaklar, Türkiye'nin bölünmesini ve bir 'bağımsız Kürdistan'ın kurulmasını istiyorlar.
2) Apo: Abdullah Öcalan, Kürdistan İşçi Partisi'ni (PKK) kurduğundan beri Türkiye'deki terör ve bölücülük hareketlerinin lideri ve planlayıcısı durumundadır. Eli kanlı teröristbaşı Öcalan, PKK-KCK-BDP ve bunların türevlerini bilfiil yönetmektedir.
Ne yazık ki İmralı'daki Cezaevi, devletin zaaf göstermesi ve yanlış hesapları yüzünden, kumanda merkezi gibi olmuştur. Bazı devlet kuruluşları ve mensupları da Apo'nun Tiyatrosu'nda figüran olabilmektedir.
3) Terör örgütü: Üst yapı örgütü olarak bilinen KCK ile Kandil'deki vurucu güç PKK ve nihâyet Apo'nun emrindeki BDP...
4) Terörün iç destekçileri: Liberal geçinen ve bunlara özenerek liberallik taslamaya kalkan bazı yazar, öğretim üyesi ve aydınlar.
Bunların bir kısmı oynanan oyunu görmeyecek kadar saf, bir kısmı da Türkiye'nin parçalanacağına inanan hâin aydınlardır.

***

Rezil Tiyatro oyunumuzun konusu ise Türkiye'nin bölünmesi ve parçalanmasıdır.
Oyunda şu senaryo kurgulanmıştır:
Önce barış ve demokrasiden söz edilerek Kürtler adına bazı mâsumâne sosyal ve kültürel taleplerde bulunulacak;
İkinci merhalede 'Özerk Yönetim' istenecek;
Daha sonra, 'Federatif Sistem'e geçilmesi sağlanacak;
Son perdede de Türkiye parçalanarak ayrı bir bağımsız devlet kurulacaktır.
Sevgili okuyucular, ben bunları onbir yıldır yazıyorum. Bu tahminlerimin yanlış çıkmasını isterdim. Lâkin, hepsi de doğru çıktı.
Teşhisi iyi yapamayan devlet ve siyaset adamları, oyunun sonunu görme konusunda da şimdiye kadar başarılı olamadılar. Başbakan Erdoğan, gerçekleri görebilen ve 2013 yılı başına kadar son birbuçuk yıllık dönemde terörle mücadele konusunda etkin yöntemlerle netice alan ilk Başbakanımızdır.
Bu mücadele neticesinde terör örgütü dağılma noktasına kadar gelmiş ve görüşme talepleri sıklaşmıştır. Biz de elbette kan ve gözyaşı yerine görüşerek anlaşmayı tercih ederiz.
Lâkin, bu sürecin terörist ve Kürtçü çevrelerin iyi niyetiyle değil, PKK'nın imhâ edilmemesi için başladığını da bilmek lâzımdır. Başbakan Erdoğan, partisindeki ve çevresindeki aykırı seslere rağmen terörle mücadelede ve görüşme sürecinde aslâ millî birlik ve bütünlüğü bozabilecek tavizler vermemiştir.
Bu bakımdan, Apo-PKK-KCK-BDP şeklindeki terör kuarteti demokratikleşme paketinden memnun kalmamışlardır. Çünkü bu pakette; Apo'nun ev hapsi veya tahliyesi, KCK'lıların serbest bırakılması, özerk yönetim, ana dille eğitim gibi bekledikleri tavizler -bazı yumuşatılmalar haricinde- yer almamıştır ve Başbakan Erdoğan oyuna gelmemiştir.
Bu yüzden de BDP'lilerin sert beyanlarda bulundukları görülmüştür. Başbakan'ın 'İplerin Koparılabileceği' yolundaki sözlerini bu çerçevede değerlendirmek lâzımdır. Rezil Tiyatro'nun aşağılık oyunu ortadadır. Türkiye'yi bölüp parçalamak için büyük tavizler koparmak, bu konuda PKK, KCK gibi terör örgütlerini kullanmak, dünya kamuoyunu ve Türkiye'deki PKK destekçisi ciğersizleri istismar ederek Türkiye Kürdistanı'na (!) doğru yol almak... Bu rezilâne oyunu benim canımdan aziz Kürt kardeşlerim aslâ onaylamıyorlar. PKK'ya gelince, bu defa postun pahalı olduğunu ve güvenlik güçlerinin kısa zamanda canlarına okuyacağını çok iyi biliyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA