Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NİHAT HATİPOĞLU

Kalıbınla değil, kalbinle ibadet et

Bundan 935 yıl öncedir; nesebi Hz. Peygamber'e (s.a.v.) dayanan büyük bir hatip, Geylan şehrinde doğar. 88 yıl sürecek hayatı boyunca vaaz kürsüsünden gönüllere haykırır. Cemaati derinden etkiler. Manevi hastalıkları ortaya çıkarır. Onları iliklerine kadar titretir. Hatalarını yüzlerine haykırır. Rabbani bir kaynaktan ilhamını alıp, adeta günümüz insanına seslenir. Bugün dahi dinleyenlerini derinden yaralar.
Onu dinlerken sözlerinin arasında kendinizi bulursunuz. Halkı, toplumu bulursunuz. Size hitap ettiğini zannedersiniz. Sanki yanınızdadır, halinizi görmektedir, kalbinizi bütün çıplaklığıyla seyretmektedir. Ve sizi manen tedavi etmek istemektedir.
Bu zatın adı Abdulkadir'dir. Geylanlıdır. Sizi onun uyarılarıyla baş başa bırakıyorum:

Vay sana! Sen mi kurtarıcısın

Oğlum! Sen önce kendine sonra başkasına öğüt ver. Sen kendine bak. Kendinde düzelteceğin bunca şey dururken başkasıyla niye uğraşıyorsun. Vay sana! Sen mi başkasını kurtaracaksın. Körsün sen! Başkasına nasıl rehberlik edersin. Gözü görenler, Rehber olur. Boğulanı usta dalgıç kurtarır.

Kalbini düzelt

Kalplerinizi düzeltin. Çünkü kalbiniz düzgün olursa, diğer halleriniz de düzelir.

Şimdi ahir zamandır
Şimdi ahir zamandır. Nifak ve yalan pazarı kurulmuştur. Sakın ola, yalancı münafık ve deccallerle oturma. Yazık sana, azgın nefsin; günahkâr, yalancı ve münafığın teki iken nasıl oturursun nefsinle. Nefsine bin, yoksa o sana biner.

Yakında gözüne su inecek

Vay sana! Emaneti koruyamazsan yakında gözlerine su iner. Ellerin ve ayakların bağlanır. Allah'ın rahmet kapısı sana kapanır. Allah'a boyun eğ ve ihtiyacını ona arz et.

Uyanın artık

Hepinizin kalpleri ölü, nefisleri diri. Uyanın artık. Ne zamana kadar uyuyacaksınız. Bu bilgisizlik daha ne kadar devam edecek!

Kalbin teslim olmamış

Vay sana! Dilin teslim olmuş ama kalbin değil. Sözün teslim olmuş ama fiillerin değil. İnsanlar arasında Müslümansın ama yalnız kaldığında değil. Bilmez misin kıldığın namazla Allah'ın rızasını istemedikçe münafık olursun.

Ey halka ve sebeplere tapan

Behey münafık! Ey halka ve sebeplere tapan. A Hakkı unutan. İçinde bulunduğun duruma rağmen bu makamın kendiliğinden gelip eline konmasını istiyorsun. Boşa çalışıyorsun.

Dünya denizinden sakın

Oğlum! İnsanlara Allah'ı şikâyet etme! Şikâyetlerini O'na arz et. Dünya denizinden sakın. Birçok insan orada boğulmuştur. Kurtulan üç-beş kişidir. O herkesi boğacak kadar engin bir denizdir.

Gel gündüz odun topla

Gel odunu gündüz topla. Gece odun toplayan eline ne geldiğini bilmez. Seni zifiri karanlık bir gecede, öldürücü hayvanların çok olduğu sık bir ormanda odun toplayan gibi görüyorum. Gel, sen işlerini Kuran'ın, tevhidin ışığında yap. Geceleyin sağa sola savrulan olma.

Yıktığınızı yapın

Ey cemaat! Yıktığınızı yapın. Kirlettiğinizi yıkayın. Bozduğunuzu düzeltin. Bulandırdığınızı durultun. Aldıklarınızı geri verin. Kaçmayı bırakın. Allah'a koşun. Geri dönün.

Kötülerle oturma

Oğlum! Kötülerle beraber olman, seni iyiler hakkında kötü düşünceye yöneltir. Gel Kuran'ın ve sünnetin gölgesinde yürü. Kendini kurtar.

Vazgeç yalancı davadan

Vazgeç bu yalancı davadan. Bu iş yalan dolanla, yapmacık davranışla, münafıklıkla olmaz. Tövbe et ve tövbende sebat et. Önemli olan fidan dikmek değil, o fidanın kök salmasıdır.

Zikre alay için geliyorsun

Ey cemaat! Zikir meclislerine tedavi için değil, rahatlama amacıyla geliyorsunuz. Vaizin vaazını bırakıp hatalarını belliyor, onunla alay edip gülüyorsunuz. Vazgeçin bundan. Allah'ın düşmanlarına benzemeyin.

Münafıklar ne kadar da çoksunuz

A münafıklar. Allah sizin sayınızı çoğaltmasın. Ne kadar çoksunuz böyle. Bütün işiniz insanlarla aranızdaki ilişkiyi düzeltip Allah'la olan bağınızı koparmaktır.

Gafletten uyan artık

A gafiller! Gaflet uykusundan uyanın. Senin kalbin O'na bir adım atar; O sana birkaç adım yaklaşır. O (Allah) kendini seven kullarıyla buluşmaya isteklidir.

Sanki sırattan geçmeyeceksiniz

Sanki hiç ölmeyecek, kıyamet gününde haşredilmeyecek ve hakkın huzurunda hesaba çekilmeyecek, sırat köprüsünden hiç geçmeyecek gibi gaflet içinde yüzüyorsunuz. Ey Müslüman ve iman sahibi olduğunu iddia edenler! Sizlerin durumu işte budur.

İnsanlar için amel işleme
Yazık sana! İnsanlar için amel işliyorsun. Ve Allah'ın onu kabul etmesini bekliyorsun. Boş bir hevestir bu, oburluğu, şımarıklığı azalt. Kahkahanı azalt.

Allah'tan karşılık bekleme

Allah'ın dostları yaptıkları ameller için Allah'tan karşılık beklemezler, tek istedikleri O'nun yakınlığı ve rızasıdır. O'nun sevgisini, perdelerinin kalkmasını isterler.

Sen temeli yanlış attın

Sen temeli yanlış atmışsın. O temel üzerine binayı sağlamlaştıramazsın. Amelin temeli tevhid ve ihlastır. Tevhidi ve ihlası olmayanın ameli de yoktur. Senin kurduğun bina mutlaka yıkılacak.

Şirk elbisesini çıkar artık
Gösteriş yapanın giysisi temiz, kalbi pistir. Haram yiyip içer ama insanlardan saklar. İbadeti dışındadır. Dört başı mamur bir görüntüsü var ama içi harabeye dönmüştür. Yazık! İnsan Allah'a kalıbıyla değil, kalbiyle ibadet eder. Şirk ve yalan elbiselerini çıkarıp at ki, seni Allah giydirsin.
Vaaz kürsüsünden günahkârları, hakka yakın olduğunu zanneden sahtekârları ve haktan uzak olan zalimleri görüp haykıran bir sadık mümin. Bugün bu sese ne kadar muhtacız. Kendinden başka herkesi batılda zanneden fitne ve dedikodu kumkumasının bu hakk ehlini bin kez okuması lazım. Önümüzdeki hafta bu hak ehlinin uyarılarına devam edeceğim inşallah.

***
SORULAR
*Hz. Peygamber (s.a.v.) sadece hacda mı kurban kesti?
- Bunu iddia etmek bir cehalettir. Dini ilimden nasibi olan hiç kimse böyle bir şey iddia edemez. Edemez, çünkü Kurban'la ilgili vücub (emir veya sünnet ve uygulama) hicretin 2. yılında gelmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v.) o yıldan itibaren vefat edinceye kadar 8 yıl boyunca Medine'de Kurban Bayramı'nda kurban kesmiştir.
Hacdaki kurbana gelince. Bilindiği gibi müşrik Araplar da, Kâbe'yi tavaf eder ve hac niyetiyle Mekke'ye gelirlerdi. Hz. İbrahim'in öğrettiği hac ibadetini bozmuşlardı. Mekkelilerin hac uygulamalarında şirk adet ve gelenekleri etkindi. Nihayet hicretin 9'uncu yılında Yüce Allah Âli İmran suresinin 97'nci ayetiyle İslami haccı emretti. Hz. Peygamber (s.a.v.) o yıl kendi yerine hac emiri olarak Hz. Ebu Bekir'i gönderdi.
10'uncu yılında ise kendisi hacca gittiler. Burada kurbanını kesti.
Bazı alimler Hz. Peygamber'in (s.a.v.) kıran, bazıları da ifrad haccı yaptığını söylerler. Bilindiği gibi ifrad haccında kurban kesilmez. Kıran haccında ise kurban kesilir. Bu kurbanlar haccın bir gereği olan kurbandır. Hz. Peygamber'in haccın dışında kurban kesmediği sözü, boş ve cahilce bir sözdür. Tarihi gerçeklerle örtüşmemektedir.
* 21 Aralık'ta kıyamet kopacağı gibi sözler dolaşıyor ne dersiniz? -
Kıyametin zamanını ancak Yüce Allah bilir. Bu tür safsata ve cahilce sözlere itibar etmeyiniz. Kıyametin belirtisi olan birçok küçük alamet elbette belirmiştir. Ancak kıyametin zamanını, yılını ve vaktini sadede Yüce Rabbimiz bilir. Bunun dışındaki her iddia spekülatif faaliyetlerdir.
İtibar etmeyin.
* Kötü rüya gördüğümde rüya tabirlerine bakıyorum. Moralim bozuluyor ne yapmalıyım.
- Kötü olduğunuzu zannettiğiniz rüyalar sandığınız gibi olmayabilir. Rüyaların gerçek tabirini ise ancak Yüce Allah bilir. Bütün bunlarla beraber kötü olduğunu tahmin ettiğiniz bir rüya gördüğünüzde Yüce Allah'a sığının ve kimseyle bu rüyayı paylaşmayın. Hayra yorunuz.
Not: Her cuma sabahı saat 8.30-10.00 arasında canlı olarak ATV'de yayınladığım soru cevap programlarımda bütün sorularınızın cevabını bulabilirsiniz.
***

Bir hadis
"İnsanı cennete en çok götüren iki şey; Allah'a karşı gelmekten sakınmak ve güzel huydur."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA