Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Seç, beğen, al!

Fransa, Charlie Hebdo karikatürlerini öğrencilerine gösteren öğretmeni öldüren mülteci üzerinden nüfusunun %9'unu oluşturan 5.7 milyonluk tüm Müslüman vatandaşlarını hedefe koydu. Ancak Fransız devletinin Müslümanlara baskı politikasının tarihi yeni başlamadı.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Hayır, sizi rezil sömürgecilik tarihine götürmeyeceğim. Son bir yılda Fransa'da yaşayan Müslüman vatandaşların yaşadıklarına bakmak bile kâfi.
Fransa'daki Müslümanlar, siyaseten temsil hakkından yoksunlar. Müslüman ailelerden gelen ama ne yaşantısında ne de söyleminde bunu yansıtan, sadece isminde dininin kalıntıları bulunanlardan bahsetmiyorum. Temsil, bir topluluğun fikir ve tavırlarını özgürce yansıtmayı gerektirir. Bu, Fransa'da mevcut değil.
Müslümanlar ekonomik olarak da zincirin en alt basamağında kalmaya zorlanıyorlar. Bizzat Fransız hükümetinin yaptırdığı araştırmaya göre "kulağa Arapça gelen bir isme sahipseniz, Fransa'nın en zirve 7 şirketinde iş bulma olasılığınız %25'ten daha düşük." Aileleri 1960'lardan itibaren, beyaz Fransızların yaşamını kolaylaştıracak zor işleri yapsın diye getirtilen ailelerin çocukları beş kuşak sonrasında bile dışlanmaya devam ediliyorlar.
Peki ya toplumsal hayatta durum ne? Örneğin helal gıda yemek istemek bile İçişleri Bakanı Darmanin tarafından hedef gösterilmeye yeterli. Ya da geçtiğimiz nisan ayında gerçekleşen şu hadiseye bakın. Fransız Meclisi'nde koronavirüsün Fransız gençliğini nasıl etkilediğine dair bir oturum yapılacaktı. Öğrenci temsilcileri içerisinde birlik başkanı Meryem Pougetoux da vardı. Ve olan oldu. Milletvekillerinden bazıları, Meryem başörtülü olduğu için "Meclis'e giremez" diyerek tepki koyup salonu terk etti. Yani Fransa'da, okulunun tüm öğrencileri seni liderlik etmen için seçmiş olsa bile Fransız vekillerin düşmanlığından kaçamıyorsun.
Peki sivil toplumda durum ne? Macron, dernekler bünyesinde Arapça ve Türkçe öğreten kursları kapattı. Sadece ekim ayında 12 cami, özel okul ve dernek kapatıldı. 2020'nin tümünde ise toplam 73 Müslüman STK'sı kapatıldı. En son 26 ülkede hizmet veren, Fransa'daki Müslümanların kurduğu en büyük hayır kurumu olan BarakaCity, herhangi bir mahkeme süreci takip edilmeden Bakanlar Kurulu kararıyla lağvedildi.
Siyasi baskı, ekonomik ayrımcılık, kamusal aşağılanma... Fransa'daki Müslümanlara seçenek çok. Seç, beğen, al!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA