Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HİLAL KAPLAN

Futbol asla sadece futbol değildir

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Katar'da düzenlenen 2022 Dünya Kupası, pazar akşamı Arjantin ile Fransa arasındaki final maçıyla sona erdi. Katar, dünyanın en büyük futbol organizasyonu olan Dünya Kupası'nın bugüne kadar düzenlendiği en küçük ülke ve muhteşem bir final gecesiyle bu işin altından alnının akıyla kalkmayı başardı. Batı medyasının Katar'ı ve bu organizasyonu Katar'a vermesi sebebiyle FIFA'yı karalamak için elinden geleni ardına koymadığı bir süreçte Katar, açılışından finaline, teknolojisinden misafirperverliğine kadar her yönüyle alkışı hak etti.
Futbol dünyası açısından çok önemli olan bu organizasyonun benim için ise çok daha önemli bir başka boyutu var: Katar, 2022 Dünya Kupası organizasyonu, kolonyalizm artığı bütün yargıları paramparça etti. Doğu'ya ait tüm değerlerin Avrupalı bakış açısıyla tanımlandığı "oryantalist" önkabuller, Dünya Kupası organizasyonu boyunca tek tek ortaya döküldü ve tartışılmaya başlandı.
Bugüne kadar sporun evrensel olduğunu söyleyenlerin, aslında futbolun Avrupalı, beyaz ve Hıristiyan bir spor olduğunu düşündüklerini gördük bu süreçte. Sorun aslında Dünya Kupası organizasyonunun Katar'da yapılacak olmasıydı.





Katar Arap, monarşik ve seküler olmayan bir ülkeydi ve bu FIFA için bir utançtı. Halbuki 1994'te Dünya Kupası, daha iki yıl önce ırkçılık karşıtı eylemlere karışan 12 bin kişinin tutuklandığı ve 68 kişinin öldürüldüğü Amerika Birleşik Devletleri'nde yapıldığında bu arkadaşlar insan haklarını o kadar da sorun etmemişlerdi. Üstelik Katar için böyle bir hak ihlalinden de söz edemiyorlardı.
Hepimiz biliyoruz ki asıl sorun Katar'ın Müslüman ülke olması ve bunu müstemleke sevdalısı bir eziklikle değil, gururla ortaya koymasıydı. Stadyumlarda alkole izin verilmemesi, maç seyretmeye gelmiş Avrupalı kadınları çok memnun ederken, maalesef bizim ülkemizdeki ruhu sömürgeleşmiş bazı aydınlar(!) özgürlüklere vurulan bu sert darbe(!) karşısında utandıklarını açıkladılar. Bilmeyen varsa biz hatırlatalım: İspanya'da 1990'dan beri stadyumlarda alkol satışı yasak, İngiltere'de ise 1980'lerden beri maç başladıktan sonra tribünde otururken alkol tüketilmesine izin verilmiyor.
Tartışmaları daha da ateşleyen Fas'ın başarısı oldu. Yıllarca sömürgesi altında yaşadığı Portekiz'i eledi ve Dünya Kupası'nda yarı finale yükselen ilk Kuzey Afrika ülkesi olarak tarihe geçti. Ardından daha düne kadar -1956'ya kadar- sömürgeci tahakkümüne devam eden Fransa ile karşı karşıya geldi. Fas bu müsabakayı kazanamasa da tüm dünyanın kalbi onlarlaydı.
Katar'ın bu organizasyon boyunca yine tüm dünyaya gösterdiği bir diğer önemli gerçek ise Filistin hakkındaydı. Dünyanın her yerinden insanların kendilerine mikrofon uzatıldığında Filistin'den yana tavır koyması, mazlum halkların yanında olan her insanın gözlerini yaşarttı.
Gelelim final gecesine: Arjantin'in kupayı alması, sadece sömürgeci Fransa'nın değil, İslam düşmanı Macron'un da hayal kırıklığına uğraması açısından müthiş bir galibiyet oldu. Dünyanın kalbi, sömürgeci beyaz Fransa'dan çok yüzyıllarca sömürülmüş olan Arjantin'den yanaydı.
Aslına bakarsanız futbolun beyaz, Hıristiyan ve Avrupalı bir oyun olmadığını anlamak için Fransa'nın siyahi oyuncularla dolu milli takımının kadrosuna bakmak da yeterli olurdu ama bizim aydın zihniyetlerimiz(!) bu seferlik o kadar derinleşemedi. Onun yerine Katar Emiri Şeyh Tamim'in Messi'ye giydirdiği "bişt" üzerinden ne kadar Batılı olduklarını göstermeyi tercih ettiler. Fatih Altaylı, Messi'nin bişt giymesini "Rezillik. Utanç. Terbiyesizlik. Saygısızlık" olarak nitelendirerek nefretini kustu.
1970 Dünya Kupası'nda Brezilyalı futbolcu Pele'ye Meksika şapkası sombrero giydirilmişti, 2010'da İstanbul sokakları bile Güney Afrika'nın meşhur "vuvuzelası"nın sesiyle inliyordu. Siz iyisi mi yolunuzu kaybettiğinizde Fatih Altaylı ve benzerlerine sorun; onlar nereyi gösteriyorsa bilin ki doğru yol tam aksi istikamettedir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA