Saim Güven, mühendislikle ilgili hikâyeler gönderdi bu defa. Bunlardan ikisini sütunuma alıyorum.
3 işletme mezunu ile 3 mühendis birlikte seyahat ediyorlar. Mühendisler, sadece bir bilet alınca, arkadaşları merak ediyor: "Tek biletle 3 kişi nasıl yolculuk yapacaksınız?" "Bekleyin görün" cevabını veriyor mühendisler. Trende, tam kondüktör geçmeden önce, 3'ü birden tuvalete giriyor, kondüktör tuvaletin kapısını çalıp "Biletiniz lütfen" deyince, mühendislerden biri bileti dışarı uzatıyor.
Dönüşte, işletmeciler de aynı şeyi yapmak istiyor. Onlar, bir bilet alıyor; mühendisler ise, bu defa hiç bilet almıyorlar. İşletmecilerin, "Nasıl biletsiz seyahat edeceksiniz?" sorusuna ise, gene, "Bekleyin görün" cevabını veriyorlar. Yolculuk başlayınca, işletmeciler, 3'ü bir arada tuvalete giriyor, ardından da mühendisler karşıdaki tuvalete. Kondüktörün gelmesine yakın, mühendislerden biri usulca dışarı çıkıyor, karşıdaki tuvaletin kapısını tıklatıp, "Biletiniz lütfen" diyor. İşletmecilerden biri, biletini uzatıyor; mühendis bileti alıp, gene arkadaşlarının olduğu tuvalete giriyor.
Kıssadan hisse: Mühendisler çözüm üretiyor; onların peşine takılan işletmeciler, yaya kalıyor.

***
Gene bir mühendislik hikâyesi....
Bir şirketin üst düzey yöneticisi, New York üzerinde balonla dolaşırken pusulasını düşürüyor ve kayboluyor. İnmek için uygun bir yer ararken, gökdelenin tepesinde bir adam görüyor. Ona, "Ben neredeyim acaba?" diye soruyor.
- Yerden 500 feet yükseklikte, bir balonun içindesin.
Yönetici sinirleniyor...
-Sen mühendissin değil mi?
- Evet nereden bildin?
- Çünkü başım belâda ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap yüzde yüz doğru ama hiç işime yaramıyor.
- Sen de yöneticisin değil mi?
- Evet sen nereden bildin?
- Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu, şimdi benim suçum oldu.