Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, eksik olmasın arada sırada e-mail'ime kendi ilgi sahası içinde olan ağaçlar, orman ve çevreye dair notlar gönderiyor. Onunla "chat" arkadaşı olduk. Ama tek taraflı: O yolluyor, ben okuyorum. Sizlerle de paylaşmak isterim:
"Ülkemizin % 27'si ormanlarla kaplıdır. Bu oran dünya normlarına yakındır. Ancak ormanlarımızın % 49'u verimsiz olup, süratle verimli hale getirilmesi gerekmektedir. Hedefimiz ormanlarımızı iyileştirmek ve ormanlarla kaplı alanımızın oranını, cumhuriyetin 100. yılında, en az % 30'a çıkartmaktır. Hava kirliliğinin en az % 20'si, ormanlar tarafından tutulmaktadır. Ormanların iklim üzerindeki olumlu tesiri yanında, hava kirliliğini ve gürültüyü önlemesi fonksiyonları da büyük önem taşır.
Bir hektar ladin ormanı 32 ton
Bir hektar çam ormanı 40 ton
Bir hektar kayın ormanı 68 ton tozu emer.
Ormanlar yılda hektar başına 3-5 ton karbondioksit tutar. Buna karşılık yılda 8-13 ton oksijen üretir.
Kayın ağacı bir yıl içerisinde 700 kg tozu ve 300 kg zehirli maddeyi emip süzer. Aşırı bir kirlenmede ise, gövdesindeki bozulma ile alarm verir.
Ormanlar 50 metre genişliğindeki bir otoyolun gürültüsünü 20-30 desibel azaltır. Ayrıca 25 metre boyunda bir kayın ağacı, saatte 40 kişinin çıkarttığı 2.35 kg karbondioksiti yok eder ve saatte 1.5 kg oksijen üreterek havayı temizler. Bir metreküp orman toprağı, toplam 100 km uzunluğundaki ağaç kökleri ile sarılarak, erozyondan korunmuş olur. Dünyadaki ormanların toprak erozyonunu önleyerek, barajların toprakla dolmasını önlediği bilinmektedir."

HES dolayısıyla, Veysel Eroğlu çevrecilerin hedefinde. Oysa kendisi, ağacın, yeşilin kıymetini bilenlerden. Ama, ekonomik fayda ile çevrenin dengelenmesi gerektiğine inanıyor. Karadeniz'de, "HES'ten önceki" ve "HES'ten sonraki" çevreyi gösteren bir tanıtım yapmayı planlıyor. Bana söylediğine göre, birçok kişi, konuyu derinlemesine bilmeden konuşuyor. Yani kulaktan dolma.