Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Yassıada'da hukuk katliamı

Celal Bayar'ın torunu Emine Gürsoy Naskali'den "Anayasa Davası'nın Toplu Savunması" isimli kitabı aldım. Anayasayı ihlâl ile yargılanan Demokrat Partililerin avukatları, tek tek müdafaa yapmak yerine, müvekkillerini toplu olarak savunmuşlardı. Yassıada mahkemesinde, diğer bütün davaların kararı, Anayasayı ihlâl davasına bağlanmıştı. "Toplu Savunma" adlı kitaptan sadece 625 adet basılmış, baskı yapıldıktan sonra kurşun kalıplar, İstanbul Emniyet Müdürü'nün huzurunda imha edilmişti. Naskali'nin yayınladığı kitap sayesinde, üzerlerine Anayasayı ihlâl suçu atılan Demokrat Partililerin kendilerini nasıl müdafaa ettiklerini öğrenebiliyoruz.
Meclis'te kullandıkları oylardan ya da beyanlarından dolayı suçlanıp, Ceza Kanunu'nun 146'ncı maddesinden, Anayasayı cebren ihlâlden mahkûm edildiler. Ceza Kanunu, cebir unsuru arıyordu ama fetvacı profesörlerin yardımıyla, Menderes'in ve Bayar'ın "manevi cebir" uygulayarak, rejimin niteliğini değiştirdikleri düşüncesi kabul gördü. Demokrat Partililerin büyük bir çoğunluğu Bayar ve Menderes'in Anayasayı ihlâl suçuna iştirakten cezalandırıldı. Suçun oluşması için gerekli olan "cebir" unsuru ve Anayasa'nın "milletvekilleri kullandıkları oylarından dolayı sorumlu değildir" hükmü göz ardı edildi.
Kitabın önsözünde Naskali, 1960 darbesinden sonra yargı vesayetinin kuruluşuna da, "kim nereye atandı" bilgisini vererek temas ediyor. Görüyoruz ki, Demokrat Partililer hakkında hüküm kesen hâkim ve savcılar ya da Soruşturma Kurulu üyelerinin hepsi, Yüksek Yargı ve Anayasa Mahkemesi'nde önemli görevlere gelmişler. Salim Başol Anayasa Mahkemesi üyesi; Başsavcı Ömer Egesel Yargıtay üyesi; hâkim Ferruh Adalı Yargıtay 1. Başkanı; Soruşturma Kurulu üyesi İbrahim Senil Danıştay Başkanı, sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı; Yüksek Soruşturma Kurulu üyelerinden Necdet Menteş Yargıtay Başkanı; Yassıada hâkimlerinden Abdullah Üner önce Yargıtay 2. Başkanı, sonra Anayasa Mahkemesi üyesi... Bu böyle uzayıp gidiyor.
Ayrıca 27 Mayıs darbesinden hemen sonra, yargı içinde büyük bir tasfiye yapıldığı unutulmamalı: Yargıtay'ın 241 üyesinden 66'sı, Danıştay'ın 54 üyesinden 28'i re'sen emekliye sevk edildi. Toplam 3 bin 123 hâkim ve savcımız vardı. 520'si emekli edildi.
Yargı vesayetinin nasıl kurulduğunu, sanıkların savunmalarını yapmalarının nasıl engellendiğini, savunmadan sonra hemen karar verilmesi gerekirken, Yassıada hâkimlerinin, profesörlerden kurulan bir heyetten mütalâa almak suretiyle nasıl hukuku çiğnediğini de bu kitaptan öğrenebilirsiniz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA