Türkiye , çelişkileri bir arada yaşıyor. Bir yanda Kamu Denetçiliği Kurumu (Ombudsman) kararı, diğer yanda, Giresun'da, kızlı-erkekli birlikte yaşamaya karşı alınacak muhtemel tedbirleri protesto edenlere polis tahakkümü.
Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK), uzun yıllardır tartışılıyordu ama kuvveden fiile geçiren AK Parti oldu. Bu kurum, 1 Mayıs 2013'te İstanbul'da yaşanan olaylarda gaz kapsülüyle başından vurulan Dilan Alp konusunda polisi kusurlu buldu. KDK, kararında şöyle diyor: "Dilan'ın elindeki şişenin molotof olduğunun ispatına yarar bir delil bulunmamaktadır. Dilan, taş atan göstericilerin yanındadır ama taş veya molotof attığına dair bir kayıt mevcut değildir. Elindeki şişenin sirke şişesi mi, yoksa molotof mu olduğu tespit edilememiştir. Polisler tarafından göz yaşartıcı bombanın nasıl atıldığı görülemese de, etkisi dikkate alındığında, atışın yatay ya da 45 derecelik açının daha aşağısında bir eğimle gerçekleştiği, çan şeklinde bir atış olmadığı düşünülmektedir. Dilan'ın eylemi ne olursa olsun, bu derece ağır bir yaralama sonucunu doğuran müdahalenin uygun bir karşılık olamayacağı, bu müdahalenin hem ulusal mevzuat, hem de uluslararası mevzuat uyarınca hukuka aykırı olduğu neticesine varılmıştır."
Bir yanımız Giresun ve masum bir gösteriye şiddetli müdahaleyle ağlıyor, diğer yanımız Ombudsmanla çiçek açıyor.