Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Sadece İKSV'nin ekonomiye çarpan etkisi 70 milyon lira!

ABD'de yapılan bir araştırmada, kültür ve sanata yapılan 4 milyar dolarlık bir katkının, ekonomik hayata 30 milyar dolarlık bir etki yarattığını İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın 2010'un ekim ayında yaptığı toplantıda ilk kez duymuştuk. Hepimiz de merak etmiştik, acaba Türkiye'de durum nasıl diye? Kamu ne kadarlık bir katkı yapıyor ve karşılığında ne kadarlık bir çarpan etkisi yaratıyor, vergi alıyor diye.
Dün İKSV son iki yıldır şeffalığının bir göstergesi olarak düzenli olarak yaptığı toplantı ile bir yılın dökümünü tüm rakamlarıyla önümüze koydu. Daha da ilginci, yukarıda sözünü ettiğim kültür ve sanat faaliyetlerinin ekonomiye etkisi konusunda bir de yaptıkları bir araştırmayı paylaştılar. Doktor Zeynep Ekşioğlu ve İKSV Kültür Politikaları ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Yöneticisi Özlem Ece tarafından yapılan araştırmaya göre, 2011'de düzenlenen etkinliklere 400 binin üzerinde izleyici katılmış ve bunların 10 bini de yabancı konuk olmuş. Ve o bölgede katılımcıların bilet dışı harcaması 17.3 milyon lirayı bulmuş. Araştırmada, "2011 yılı etkinliklerinin tetiklediği doğrudan ve dolaylı harcamalarının toplamı 38.3 milyon lira. Bu miktarın ekonomi genelinde yarattığı ek gayri safi katma değer ise 31.7 milyon lira" deniyor. İKSV yaptığı araştırmada kendi etkinliklerinin yarattığı ekonomik etkinin 70 milyon lirayı bulduğu belirtiliyor.
Hal böyle olunca İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, vakfın ana sponsoru Borusan Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, ekonomiye cirosu 40 milyon lira altı olan iki KOBİ kadar etki yapan kültür sanat etkinliklerinin çoğalmasının, kamunun biraz daha fazla katkı yapmasının hem ekonomiyi canlandıracağını hem de devlete vergi geliri olarak geri döneceğini savunuyor.
Ahmet Kocabıyık, bu arada tüm bunları anlatırken devletin İKSV'ye destek vermesi şeklinde bir algının da oluşmamasını, tüm Türkiye genelindeki kültür sanat faaliyetlerinin desteklenmesinin esas amaç ve istek olduğunun altını çiziyor.
İKSV, 2012'de 34 milyon liralık gelirinin yüzde 30'u bilet satışından, yüzde 45'i sponsorluk gelirinden, yüzde 6'sı lale kart üyelerinden, yüzde 11'i mağaza, restoran ve salon kiralarından gelmiş. Kamunun katkısı da yüzde 8 yani 2 milyon lira olmuş ve karşılığında doğrudan 4.7 milyon lira ve bilet harcamalarından da 2 milyon lira olmak üzere toplam 6 milyon lira vergi ödemiş devlete. Yani kamu aslında 1 koyup 3 almış.

Takımın 10 numarası eksik!

Bülent Eczacıbaşı, 2023'e çok iddialı hedefler koyan ve ulaşmasının hiç de zor olmadığına inandığı Türkiye'nin şayet bir süper ligde oynamak istiyorsa kültür sanata da aynı önemi göstermesi gerektiğine inanıyor. 'Türk takımı kültür sanatta, ekonomik alanda iddialı olan takımlarla aynı ligde olacak. Onlar kültür sanatta çok güçlüler. Biz de güçlüyüz ama bizim takımın 10 numarası yani kamu eksik. Kilit oyuncumuz olmadan sahaya çıkmak zorunda kalıyoruz. Bu sorunun bir an önce giderilmesi şart' diyor.
İKSV raporunda kültür sanata kamunun katkısının arttırılması için çeşitli önerilerde bulunuyor. İçlerinden bana en çabuk hayata geçecekmiş gibi görünen ise Milli Piyango gelirlerinin bir bölümünün kültür sanat alanını desteklemek için tahsis edilmesi oldu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA