Ömer Koç sağ olsun. Sayesinde dünyanın en önemli sanat olayına ev sahipliği yapan Venedik'te Türkiye, hatırı sayılır konumda sanatçıları ve sanat eserleriyle yüzbinlerce sanatseverin ilgisini ve dikkatini çekecek.
Siz bu satırları okurken, dünyanın en önemli gövde gösterisine sahne olmaya hazırlanan Venedik Bienali'ni dolaşıyor olacağım.
Dile kolay, 1895'ten bu yana en romantik kentlerden biri olan kanallar şehri Venedik, dünyanın en büyük sanat olayına ev sahipliği yapıyor.
39 yaşında 'tüm zamanların en genç küratörü' unvanına sahip Massimiliano Gioni'nin 'Ansiklopedik Saray' temalı Venedik Bienali'nde bu yıl, 90'a yakın ülke Giardini ve eski askeri fabrikalarla tersanelerin olduğu Arsenale adı verilen iki fuar alanında çağdaş sanatın en son örnekleri sergileniyor.
Yazımın girişinde Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Koç'a neden atıfta bulunduğuma gelince... Türkiye bu önemli bienalde, devlet tarafından yeterli bütçe ayrılmadığı için aslında 2005'e kadar etkin bir varlık gösterememişti. 2005'te biraz Garanti Bankası destek vermiş, Dışişleri Bakanlığı himaye etmiş ve Turquality programından bütçe ayrılmıştı. Böylece önemli tasarımcılarımızdan biri olan Hüseyin Çağlayan'ın müthiş bir eseriyle Türkiye, Levi Vakfı'na ait Venedik'in en prestijli binalarından birinde boy göstermişti. Tabii Türkiye o yıllarda asıl bienal mekânlarında yer alamamıştı. Sonraki iki bienalde Türkiye pavyonu fazla bir destek alamayınca kendi yağında kavrulur bir hale gelmiş, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı da bütçe sıkıntısı yüzünden istediği projeyi hayata geçirmekte zorlanmıştı.
Sanata olan tutkusuyla tanınan Ömer Koç, 2011'deki bienalde bu durumun yaşanmaması için o dönem Fiat'ın yöneticilerini arayarak Türkiye Pavyonu'na destek vermelerini işte bu yüzden istemişti. Neticede 2011'de Türkiye, ünlü küratör Fulya Erdemci ve sanatçı Ayşe Erkmen'in, 'Plan B' isimli 'Venedik'in kanallarındaki kirli suyu içme suyu haline getiren' ilginç çalışmalarıyla bienalin en çok konuşulan işlerinden birini yapmayı başardı. Fiat sağolsun, bu sayede harika bir sergi kitabı basıldı, etkinlikler yapıldı ve hatta o bienalin en çok beğenilen bez çantası dahi bu projeyle hayata geçti.
İşte Fiat, Venedik'te Türkiye Pavyonu'nu desteklemeye bu yıl da devam ediyor. Bu yıl küratörümüz Emre Baykal. Bu yıl Dışişleri Bakanlığı Tanıtma Fonu Kurulu da destek veriyor ve sanatçı Ali Kazma'nın, Arsenale'de 'Rezistans' başlıklı yeni video serisiyle Türkiye bir kez daha hem de güçlü bir şekilde Venedik'te arz-ı endam ediyor. İKSV Başkanı Bülent Eczacıbaşı, FİAT'ın yeni CEO'su Kamil Başaran ve Türkiye'den pek çok sanatçı, koleksiyoner de Venedik'te bu önemli organizasyonu yerinde takip ediyor. Birlikte Venedik yolculuğu yaptığımız Kamil Başaran'a bu güzel desteğin normalde bu yıl sona ereceğini, devam etmeyi düşünüp düşünmediklerini sordum. "Biz hiçbir konuya kısa vadeli bakmıyoruz. Hiçbir başarıya ulaşamayız böyle" dedi ve Venedik Bienali'nde Türkiye Pavyonu'nu desteklemeye devam edeceklerinin sinyalini verdi. Ne güzel!
Not: Bienalde neler gördüğümü bir sonraki yazıya bırakıyorum.
