Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Kayseri'de kadın istihdamının önünü açan projeler!

Önceki gün Sabancı Vakfı'nın Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı'nın 11 ilde başlayan yeni programını dinlemek için Kayseri'deydik. Doğrusu toplantının benim için en güzel faydası Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Aşkın Asan'ı yakından tanımak ve kendi özelinde bir kadın olarak verdiği mücadeleyi dinlemek oldu.
Aşkın Asan Trabzon'un Of kasabasının bir köyünde, erkekler teşvik edilirken, kızların okumamasının doğal sayıldığı tipik Türk bakış açısını yenmeyi başarmış. Kadın olarak çektiği zorlukların farkına varması ise ABD'de master ve doktorasını yaparken okuduğu "Bilgisayar ve kızlar" isimli bir makaleyle olmuş. Makalede bilgisayarın kadın mı erkek mi olduğu sorusunun cevabı "erkek" olarak çıkıyor. Nedeni de "Bilgisayar erkek gibi çalışkan ve disiplinli". Önyargılar her yerde. "O makaleyi okuyunca herşeyin farkına vardım. Ne kadar büyük haksızlıklara uğramışım da anlamamışım" diyor.
Asan, 3 kız bir erkek kardeşiyle büyüdüğü evde babasının dersleri iyi olmazsa okuldan alacağını söylediği için belki okul birincisi olmayı başarıyor. Ev okul birbirine yakın olduğu için de "Fark edilmeden liseyi bitirmiştim bile. Oysa en yakın arkadaşımı dersleri çok iyi olmasına rağmen babası okul uzak diye bahane etti ve göndermedi. Bunların olmaması gerekir. Ben hep çabalamak zorunda kaldım, erkek kardeşim benim çektiklerimi çekmedi" diyor.
Bakan Fatma Şahin gibi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndaki işte bu kadınlar sayesinde kadınla ilgili farkındalıkta önemli adımlar atılıyor. Asan, kız çocuklarının okumasını yaygınlaştırmak, önyargıları yıkmak için Karadeniz'de babaların çalışmaya gittiği ve dedelerin karar aldığını bildikleri için "Dede beni okula gönder" kampanyası bile yaptıklarından söz ediyor. "Bakanlık olarak kadın konusunda taraf olmadığımız, imza koymadığımız anlaşma, çıkarmadığımız kanun kalmadı" diyor. Ama tabii ülke olarak uygulamalarda ve önyargıları kırmak da o kadar başarılı değiliz.
Kayseri'de Sabancı Vakfı'nın hibe desteği verdiği 9 projeden biri olan "Hayata ve Sana Güveniyorum" projesinden söz etmek istiyorum bir de.Yeni kurulan Kayseri Kadın İşbirliğini Geliştirme Derneği'nin kadınlara hakları konusunda bilinçlendirme eğitimi ve Alzheimer hasta hizmetlisi eğitimi ve iş hayatına uyum koçluğu eğitimi için bir proje yazmış ve hibe almayı başarmış. Sabancı Vakfı'nın Birleşmiş Milletler ile birlikte yürüttüğü bu projelerde yerel yönetimlerin ilgisi ve katkısı da önemli. Nitekim Kayseri Valisi Orhan Düzgün de toplantıya katılmış ve desteğini vermişti. Güler Sabancı, kadının eşit olmadığı bir yerde demokrasiden söz edilemeyeceğini ve kız çocuklarının en az 18 yaşına kadar okutmayı başarmak için projelerin hep çok ortaklı, yerel yönetimlerin desteğiyle yürümesi gerektiğinin işte bu yüzden altını çizdi.
Sabancı Vakfı, Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme konusunda proje yapan Eskişehir Soroptimist Meslek Kadınları Derneği'ne de hibe veriyor. Bakan Yardımcısı Aşkın Asan ile sohbetimizde cinsiyete duyarlı bütçenin devletin her kademesinde hayata geçmesine aslında bir sütun uzaklığında olduğumuzu da anlıyorum. Zor mu değil ama o hamle bir türlü yapılmıyor. Yapılsa Türkiye başka bir Türkiye olacak, bir çok sorun kaynağında çözülecek. Bu konuya bir başka yazımda yer vereceğim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA