Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Bükemediğin bileği öpeceksin!

Nerden nereye! Ekonomi gazeteciliğim süresince defalarca Türk tekstil sektörünün önce katılmak için kapısında beklediği, alınmayınca alternatif fuarlar düzenlediği ve sonunda gücünün büyüklüğü anlaşılınca kabul edildiği Paris'teki Premiere Vision kumaş fuarındaki gelişmeleri yazdım. Öyle bir noktaya gelindi ki Türk tekstil sektörünün potansiyel büyüklüğü ve başarısı tescillenince, dünyanın en önemli fuarı Türkiye'de 2014'ten beri fuar yapar hale geldi.
Şimdiyse bu önemli fuarın Türkiye'deki tanıtım yüzü, ülkenin önde gelen moda tasarımcılarından biri olan Arzu Kaprol oldu.
Kaprol'un tasarımında kullandığı siyah ve sarı çizgilerin yoğunlukta olduğu ve ünlü fotoğrafçı Tamer Yılmaz'ın elinden çıkan fotoğraflarına her yerde rastlayabilirsiniz şu günlerde.
Doğrusu tüm bu gelişmeler bana eskilerin söylediği 'bükemediğin bileği öpeceksin' cümlesini hatırlattı.
Premiere Vision 1973 yılından beri Paris'te yapılıyor. Dünyanın tüm tekstil üreticileri de trendleri takip etmek yeni sezona güçlü girebilmek için bu fuarın bir parçası olmaya çalışıyor. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle. Ama Türkiye için bu fuarda yer almak hiç de kolay olmadı. Yıllarca fuar yöneticileri tekstilcileri almamak için ayak diredi. Hoş kuşkusuz onlar ayak direyince, 'çareler tükenmez' diyen bizimkiler, Paris'e gidip hem de fuarın tam karşısında bir otelde alternatif fuar düzenleyip "Ne yaparsanız yapın, biz burdayız" demeyi bildi ama fuara kabul edilmemek hep sorun oldu. Özellikle son 15 yıldır tekstil ve konfeksiyon sektöründeki olumlu gelişmeler, katma değeri yüksek üretimler, hazırlanan koleksiyonların hiç soru sorulmadan dünyanın önde gelen markaları tarafından satın alınması gibi gerçekler bu fuarın yöneticilerini pes ettirdi ve önce küçük alanlarda sonra da çok daha gösterişli metrekarelerde Türkiye, Premiere Vision'da yer almayı başardı.
Ardından da Premiere Vision İstanbul, New York ve Sao Paola'da fuar düzenlemeye başladı. Geçen yıl Premiere Vision CEO'su Philippe Pasquet, İstanbul'un hem Avrupa ve Asya arasındaki lokasyonu hem de moda dünyasındaki konumuyla bir cazibe, yaratıcılık merkezi olduğunu ve Türk testil sektörünün son yıllarda yükselen bir ivme yakaladığını söyleyerek, Türkiye'nin hammadde ve ara mamul üreticisi kimliğinden sıyrıldığını, dikey entegre tesisleriyle yerli markaların ve uzmanlaşmış isimlerin ön plana çıktığını dile getirdi. Özetle Türkiye'ye gelmek şart olmuştu.
CNR Expo'da yapılan fuara iki yıldır Türkiye'den ve 34 ülkeden 150'nin üzerinde firma katılıyor. Geçen yıl Arzu Kaprol, Paris'teki fuarın hostes kıyafetlerini tasarlamıştı, bu yıl daha da ileri giderek İstanbul'daki fuarın yüzü oldu.
Türkiye'deki fuar Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ve Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği tarafından da destekleniyor.
Ne diyelim Türk tekstilcileri ve tasarımcılarının daha söyleyecek sözleri bitmedi!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA