İş dünyasında bir İran kıpırdanması epeydir var.
Ambargo nedeniyle petrol geliri yarı yarıya düşmüş ve de başta bankacılık olmak üzere önemli birçok alanda dünyaya kapanmış bir pazarın hızla açılışına tanıklık etmek üzereyiz. Dile kolay İran'ın yurtdışında dondurulmuş 100 milyar dolarlık bir varlığından söz ediyoruz ve şimdi bu, kademeli olarak serbest kalacak. İran'da yatırımlar patlayacak, dev projelerin önü açılacak.
Dün MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nail Olpak'a, İran'ın ajandalarına girip girmediğini ve yakın bir zamanda bu ülkeye ziyarette bulunup bulunmayacaklarını soruyorum.
46 bin işletmeyi temsil eden 11 binin üzerinde üyeye sahip MÜSİAD, geçtiğimiz günlerde 'İran'da Tehditler ve Fırsatlar' konulu bir toplantı düzenlemişti. Olpak, "İran bizim sıcak baktığımız, önemsediğimiz bir pazar" diyor. Henüz bir gezi planlamadıklarını ancak yakın zamanda mutlaka gitmek istediklerini de sözlerine ekliyor.
Nail Olpak, MÜSİAD Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir'in önceki gün yaptığı açıklamayı da hatırlatıyor.
Özdemir ticari ambargonun kaldırılmasıyla birlikte, Türkiye'nin İran'la olan ticaret ve turizminin hızlı bir gelişme göstermesini beklediklerini, iki ülke arasındaki ticaret hacminin de 10 milyar dolardan hızla 30 milyar dolar seviyelerine yaklaşacağını söylemişti. Özdemir özellikle turizm, enerji, bankacılık, petrokimya, telekomünikasyon, ulaştırma, otomotiv ve inşaat sektörlerinin Türkiye için önemine de dikkat çekmişti.
Nail Olpak, İran'da yatırımın riskli taraflarını da göz ardı etmiyor. O nedenle özellikle bankacılık sektöründe, tahsilat garantisi sağlama alındığında İran'ın üzerine gidilmesi gereken bir pazar olduğuna inanıyor. Bankacılık sektöründeki yaptırımların kalkmasıyla, İran'ın küresel finans sektörüne geri dönmesi beklendiğinden, Olpak'ın bu endişesi de sanırım çok yakında giderilmiş olacak.
İran'a ülkelerin gösterdiği ilgiden söz ederken Nail Olpak'ın verdiği örnek ilginç. "Katı ambargo uyguladığını ifade eden ülkelerin şu anda hangi boyutta ilişki kurduğuna bakın. Sadece kargo boyutlarına bakalım. İnanılmaz bir farklılık var.
Bu, şu demek: Orada bir ekmek var. Herkes de bunu görüyor. İran bizim de merceğimizde."
Önceki gün İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, "İran tarihinde altın bir sayfa" olarak tanımladığı yeni dönemin ülke için yıllık yüzde 8 büyüme anlamına geldiğini söylemişti. Ortadoğu'da kartlar yeniden karıldı. İlk etapta İran'ın petrol geliri yıllık 10 milyar dolar artacak. Bakalım Avrupalı ve ABD'li şirketlerin girmek, mal satmak, yatırım yapmak için birbiriyle yarıştığı İran'da Türkiye, hem yakın olmanın hem de bölgeyi daha iyi tanımanın avantajlarını kullanıp öne geçmeyi başaracak mı?
