Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

KADEM net bir fotoğraf koydu önümüze

Tahmin ettiğimiz gerçekler, bu kez KADEM'in araştırmasında ete kemiğe bürünmüş olarak karşımıza çıktı. Ne güzel ki iş yaşamında kadınların yaşadığı sorunlara projektör tutan araştırmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da müdahil. O nedenle sadece net sorunların değil, net çözümlerin konuşulduğu bir 2016 beklentisi tüm kadınların en büyük hakkı galiba.
Hizmet sektöründe çalışan kadınların yönetici pozisyonlarına yükselememelerinin altında yatan gerçeklere odaklanan Kadın ve Demokrasi Vakfı'nın araştırması, 12 ilde okul, hastane ve bankada çalışan 2024 kadın dahil edilmiş. Araştırmaya da Prof. Dr. Ömer Çaha, Doç. Dr. Havva Çaha, Yard. Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz imza atmış. Şöyle bir göz atınca dikkatimi çeken bir kaç noktayı paylaşmak istedim. Evet, dünyada pek çok ülkenin sorunu olan cam tavan sendromu belirgin bir şekilde yaşanıyor ülkemizde. Yukarıda sözünü ettiğim sektörlerde çalışanların neredeyse yarıdan fazlası kadın ancak mesai dışı çalışma saatleri sebebiyle kadınlar yönetici pozisyonlara atanamıyor. Bugüne kadar iş hayatında kadınların önündeki engeller ve kadın erkek eşitliğine yönelik pek çok yuvarlak masa toplantısına katıldım. Kadınların sorunları çok somut. Başarılılar. Kadın yönetici sayısı fazla olan şirketlerin ciroları ve büyümeleriyle olmayan şirketlere göre fark atıyorlar ancak ne yazık ki kadınları yönetici pozisyonuna özendirecek mekanizmalar yeterince çalışmıyor ülkemizde de diğer ülkelerde de. Bu yüzden de ne kamuda ne de özel sektörde kadın erkek eşitliğinden çok uzaklardayız.
KADEM'in araştırmasında mobbinge maruz kaldığını söyleyen kadınların oranı da yüzde 33 gibi küçümsenmeyecek kadar yüksek. Sırf bu mobbing meselesi yüzünden kadınlar kendilerini geri plana atıyor. Birleşmiş Milletler'in dünya çapında başlattığı HeForShe kampanyasının ne kadar önemli olduğu bu araştırmayla da bir kez daha ortaya çıkmış oluyor. Öyle olmasaydı Türkiye'de erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmadığını söyleyen kadınların oranı yüzde 47 gibi yüksek bir oranda karşımıza çıkmazdı galiba. Araştırmada dikkatimi çeken bir başka konu da, çalışan kadınların yüzde 59'u gibi büyük bir kısmının en büyük sorunun aile sorumluluklarının adil paylaşılamaması olduğunu söylemesi. Çalışan kadınların sorunlarını çözmek için öncelikle yuva ve kreş sorununun çözülmesi gerektiğine inanan kadınların oranı da yüzde 41. Aile Bakanlığı'na bu konuda da çok iş düşüyor. Kadının ev yükünün hafifletilmesi ancak devletin desteğiyle mümkün. Çocuk ve yaşlı bakımını kadının elinden almadığımız sürece, iş hayatında kadını tepe noktalara doğru yolculukta görmemiz hayal.
KADEM'in araştırma sonucunda, kadınların yöneticilikte erkeklerle benzer düzeyde yükselmesinin devlet desteğiyle mümkün olabileceğini dile getirmesini de önemsiyorum. Kadın konusu devletin bizzat müdahil olmasıyla, kota konmasıyla, top yekun bir zihniyet değişimiyle ancak mümkün, yoksa cam tavandan kurtulamayız.
İş hayatında daha çok kadın olması halinde refah seviyesinin arttığı, milli gelirde yüzde 1 gibi önemli bir zıplama olduğu artık hepimizin ezberi değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA