AB'de ve ABD'de Türkiye'deki kanlı darbe kalkışmasına ilişkin öylesine yalan yanlış haberler, yorumlar yayınlanıyor ki, çıldırmamak mümkün değil.
Türkiye'nin önde gelen kanaat önderlerinin, kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin yurtdışında topyekûn lobi atağına geçerek,Türk halkının darbeye karşı nasıl tek vücut olduğunu ve demokrasiye sahip çıktığını göstermesi şart oldu.
Financial Times ve Le Monde gibi dünyanın saygın medya kuruluşlarına ilan vermek güzel bir başlangıç. TÜSİAD ile başlayan bu kampanya iş dünyasında dalga dalga yayılıyor. Peki ama yeter mi derseniz? Tabii ki yetmez. İlanlar bir yere kadar, asıl kanaat önderlerini birebir markaja alıp lobi yaparak güçlü bir iletişim yolu açılabilir.
Hatırlıyorum 2006 yılında AB yolundaki Türkiye'yi anlatmak için özel sektörün en güçlü sivil toplum kuruluşlarından olan TÜSİAD bir dizi lobi çalışması yapmış, hatta Brüksel ve Paris'i içeren bu lobi turlarına gazeteci arkadaşlarımla beraber katılmıştım.
Dernek, Yurtdışı Tanıtım Komisyonu Başkanlığı önderliğinde Avrupa ülkeleri arasında mekik dokuyor, en sorunlu ülkeler olan Fransa ve Almanya'da kamuoyunu bilgilendirmek için her yolu deniyordu. Bir taraftan da Avrupa'dan medya mensupları da Türkiye'ye davet ediliyordu. Yine aynı yıl TÜSİAD, yurtdışında iletişimi güçlü bir şekilde yürütmek için dünyanın önemli iletişim ajanslarından biriyle de anlaşmayı ihmal etmemiş, ardından da bu ülkelerde kanaat önderlerine, bakan danışmanlarına, bürokrasideki ve medyadaki önemli isimlere toplantılar, yemekler düzenlemişti.
Bu hatırlatmayı şu yüzden yapıyorum. Hakikaten Türkiye hakkında saçma sapan, ipe sapa gelmez yalan bilgiler pompalanmaya devam ediliyor. FETÖ'nün devletin her kademesine kök salarak ülkede büyük bir kaos ortamı oluşturmaktan çekinmeyecek ve halkına hiç çekinmeden ateş ederek ve de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast düzenleyerek ortadan kaldırmayı planlayacak kadar korkunç bir terör yapılanması olduğunu görmemek için kör olmak gerek gerçekten. Ben de diyorum ki o kör gözleri açmak için hiç vakit kaybetmeden gidip yerinde etkin lobi yapılsın.
Güçlü Türkiye'nin böylesi korkunç bir badireyi atlatmakta olduğunu ve bu ülkenin yabancı yatırımcılar için eskisinden çok daha güvenli bir ülke olduğunu anlatmak güçlü yabancı ortaklıkları ve ilişkileri bulunan iş dünyasına düşüyor.
Önceki gün böyle bir planları olup olmadığını TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes'e sordum, 'Planımız var. TÜSİAD her şartta bağımsız olan bir kuruluş ve Avrupa'da kredibilitesi çok yüksek. Biz de şimdi başta muadil kuruluşlara olmak üzere, içi dolu, aksiyon getirecek etkinlikler yapmak istiyoruz" cevabını aldım. Bakalım başta TÜSİAD olmak üzere, STK'lar bu dönem nasıl bir yol haritası izleyecek?
