Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

7 yıl uğraştı ve sonunda üç tohumu tescil ettirmeyi başardı

Dünyanın en büyük içki üreticisi Diageo, 2011 yılında 2 milyar dolara Mey İçki'yi satın alarak Türkiye pazarına güçlü bir giriş yapmış ve o günden bu yana yapılan yatırımlarla tarıma dayalı sanayide Türkiye'nin ilk beş şirketinden biri olmayı başarmıştı.
Önceki gün Mey-Diageo CEO'su Levent Kömür'ün büyük bir heyecanla online toplantı yapmasının sebebi, yerli tohumun kıymeti açısından çok önemli bir gelişmeyi duyurmaktı.
Türkiye'nin tarihi 10 bin yıl öncesine dayanan bereketli topraklarında yetişen üzüm ve anasondan üretilen şarap ve rakılar ile ihracat rekoru kıran ve her sene birincilik alan Mey- Diageo için, "Aslına bakarsanız biz bir çiftçi şirketiyiz. Hep söylüyorum. Çiftçi ruhsatımız var. Yaş meyve sebze ihracatında birinci sıradayız" diyor Kömür ve tarihi binlerce yıl öncesine dayanan anason için yıllardır sürdürdükleri bilimsel çalışmaları geçen hafta çok önemli bir noktaya getirdiklerini söylüyor.
Öğreniyoruz ki Mey-Diageo, Ege Üniversitesi ile birlikte yedi yıldır devam eden anason tohumu ıslah çalışmalarında elde ettiği 3 tohumu Tarım ve Orman Bakanlığı'nca tescil ettirmiş. Bakanlık bu hafta, "Yeni 37"; "Ege 53" ve "Altın 8" in tescilini onaylamış. Böylece ticarete konu olabilecek ilk tescilli anason tohumlarıyla 2022'den itibaren çiftçiler daha kaliteli anason üretimine başlayabilecek.
Levent Kömür, "Bu kaliteli tohumlarla hem dönüm başı hasat miktarını yükselterek çiftçinin maliyetlerini azaltacağız hem de yüksek eter yağı içeren anason alacağımız için kullanım oranlarımızda azalma sağlayarak farklı sektörlerin de kaliteli anason kullanmasına destek vermiş olacağız. Biz kaliteli yerli tohum konusunda diğer üreticilere rol model olmak istiyoruz" diyor.
Kömür, 2013 yılı itibariyle anason üretimi ve çiftçiliğinde kalite ve verim kaybı nedeniyle rekoltede ciddi düşüş gibi iki önemli sorunla karşılaştıklarını ve şimdi geliştirdikleri bu kaliteli tohumlarla bu sorunların üstesinden geldiklerini söylüyor.
Kömür'den süreçle ilgili de ilginç bilgiler ediniyoruz. Mesela, 2014 yılında Türkiye'nin 10-12 farklı bölgesinden toplanan tohumların Ege Üniversitesinin deneme tarlalarına ekildiğini, yaklaşık 5 bin bitki içerisindenden önce 240 anason tohumunun belirlendiğini, ardınan 2015 yılında bu tohumların sayısının 91'e indirildiğini ve 2016 yılında da ekimi yapılan o tohumların arasından en iyi 10 tohuma karar verildiğini ve İzmir, Burdur ve Denizli bölgelerine ekilen bu tohumlar arasından en iyi 3 tohumun tescil için seçildiğini öğreniyoruz.Levent Kömür, kendi bağları dışında yaklaşık 650 sözleşmeli çiftçiden kaliteli üzüm aldıklarını söylüyor. Şirket, Tokat, Nevşehir, Denizli, Ankara, İzmir, Manisa, Tekirdağ, Çanakkale, Elazığ ve Diyarbakır'daki çiftçilerden alım yapıyor ve en çok üzüm aldığı Elazığ depremden sarsılıp, bir de üstüne pandemic süreci yaşayınca, bölgeye destek olmak amacıyla üretilen üzümün ihtiyaç fazlasını da satın alma kararı alıyor. Kömür, "Covid19 nedeniyle düşen talebe rağmen, Tekel'in felsefesine uygun bir şekilde ihtiyacımız olmasa da çitftçiyi mağdur etmemek için satın alma yaptık" diyor. Kömür'den ayrıca pandemic sürecinde Manisa'da mevsimlik çalışan tarım işçilerine yardım amacıyla çalışan 400 aileye toplamda 2 bin 372 kişiye hijyen paketi dağıttıklarını öğreniyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA