ABD Başkanı Barack Obama'nın 2009'daki yemin törenini 2 milyon Amerikalı izlemişti. Obama'ya duyulan heyecan azalmış olacak ki ikinci dönem başkanlık yeminine sadece 600 bin kişi eşlik etti. Yapmak istediği pek çok şeyi yeniden seçilme kaygısıyla erteleyen Obama'nın artık önünde böyle bir engel yok. Fakat kendi politikalarını denge gözetmeden icra edebilecek durumda da değil. Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi çoğunluk Obama'ya bu imkânı tanımıyor. İkinci dönemde silahların kontrolü ve göçmen yasası gibi hassas konularda reform yapmaya hazırlanan başkanın en fazla zorlanacağı alan ise ekonomi olacak.
EKONOMİ TOPARLANDI
Göreve geldiğinde kucağında kriz bulan Obama, 1929'daki "Büyük Buhran"ın ardından ilk kez yüzde 10'ları aşan işsizlikle savaşmak zorunda kaldı. ABD tarihinde yine ilk kez kredi notu düştü. Hemen her konuda dip görüldü. 4 yıllık çalkantılı sürecin sonunda konut kredisine bağlı kriz bitti. İşsizlik yüzde 7.9 civarına çekildi. ABD ekonomisi büyüme trendine girdi. Gayrisafi Yurtiçi Hasıla kriz öncesi seviyelerin üzerine çıktı. Avrupa ve Japonya'da hâlâ rakamlar kriz seviyesinde.
Obama ilk dönemine başlarken enkaz devralmıştı. Yeni döneme ise toparlanma eğiliminde bir ekonomiyle giriyor.
Şimdi Obama'nın çantasında ekonomiyle ilgili ciddi bir program var. İşte o programın başlıklarından bazıları...
AB ile ABD arasında serbest ticaret anlaşması imzalayarak dış ticaret hacmini artırmak.
Amerika'nın altyapısını yenileyecek yatırımlarla ekonomiyi canlandırmak ve istihdam yaratmak.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için alternatif, yenilenebilir sistemlere ağırlık vermek.
Çin'e karşı yerli üretimi koruyacak tedbirler almak ve teşvikleri artırmak.
Finans sisteminde sıkı denetim ve kurallara devam ederek gevşemeyi önlemek.
Sağlık reformunu hayata geçirmek.
İkinci dönemde sosyal destekleri kesmeden bütçe açığını azaltmaya yoğunlaşmak.
Zenginlerden alınan vergiyi yükseltmenin yeni yollarını aramak ve sosyal desteklerin devamı için kongreyi iknaya çalışmak.
Cumhuriyetçileri ikna etmeli
Ülke genelinde ekonomik görünümde iyileşme olurken, Amerikan devletinin bütçesi açık vermeye devam ediyor. Vergide uzlaşan taraflar, devletin borçlanma limiti ve kamu harcamalarında anlaşamıyor. Öncelikli konu kamu borç tavanının yükseltilmesi. Amerikan yasalarına göre başkan istediği şekilde ülkeyi borçlandıramıyor. Kongre'nin kendisine verdiği bir limit var. Bu limit 2012 sonu itibarıyla doldu. Obama'nın devletin zorunlu giderlerini karşılaması için ilave borçlanmaya ihtiyacı var. Cumhuriyetçiler Obama'ya "Devletin sosyal harcamalarını kesmezsen, ilave borçlanmana izin vermeyiz" diyor.
Obama ya Cumhuriyetçilere rest çekip Amerika'yı temerrüde düşürecek ya da Cumhuriyetçileri ikna etmek için devletin sosyal desteklerini kesecek.
