Türkiye'nin en iyi haber sitesi
RASİM OZAN KÜTAHYALI

AK Parti beyannamesi ve Aleviler

Defalarca yazdık ve yine yazacağız... Türkiye'nin daha güçlü ve daha ileri bir ülke olmasının önündeki en büyük bariyer Alevi meselesidir. Türkiye bu meseleyi de daha fazla özgürlük ve demokrasi ile çözmek zorundadır. AK Parti'nin 4 Ekim'de yayınladığı beyanname kapsamında Alevi meselesine yaklaşımı son derece isabetlidir. AK Parti eğer tek başına iktidar olursa Alevi yurttaşların temel taleplerini karşılamayı vaat ediyor. AK Parti bu özgürlükçü perspektifle Alevi meselesini de çözerse Türkiye kanatlanarak uçar. Bu ihtimal bile beni heyecanlandırıyor...

***

Belki siz de birçok Türk gibi Alevi meselesi başka devletlerin istihbarat örgütlerince kışkırtılıyor diyorsunuz. Bu yanlış bir argüman değil ama her şeyi "dış mihraklar" ile açıklama hastalığını da bırakmalıyız. AK Parti 4 Ekim beyannamesinde işte bunu yapıyor. Beyannamede şu gerçeğin altı çiziliyor ki özgürlükçü ve güçlü bir devlet, nifak sokulabilecek toplumsal zemini kurutur. Ortada sosyal zemin yoksa hiç kimse o ülkeye nifak sokamaz, hiçbir kesimi de kışkırtamaz.
***

Rus devlet adamı Yevgeni Primakov'un anılarında yazdığı şu itirafı herkes kulağına küpe yapmalı: "Zamanında ABD'yi zenci meselesi vesilesiyle zayıflatmak, çökertmek için bir Moskova inşa edilecek para harcadık ama sonuç elde edemedik. Çünkü ABD sorunu çözdü. Zencileri sisteme dahil etti."
Mesele budur. Eğer AK Parti tek başına hükümet olursa ve Alevi meselesini çözme yönünde 4 Ekim beyannamesinde vaat ettiklerini yaparsa hiçbir istihbarat örgütü ve hiçbir devlet Aleviler üzerinden bir kaos senaryosu kurgulayamaz.
***

Aleviliğe dair toplumsal gerçeklerimizi tüm çıplaklığıyla ifade etmekten de kaçınmamalıyız. Bu meselenin bir mezhep ve inanç farklılığından ziyade etnik bağlamda ele alınması gereken mahiyet arz ettiğini inkâr ediyoruz. Alevilik- Kızılbaşlık dışarıdan dahil olunabilen bir inanç ya da tarikat değil. Herhangi biri isterse Bektaşi tarikatına intisap edebilir, diğer tarikat ya da inançlara da. Fakat Kızılbaşlığa/ Aleviliğe intisap edemez. Kızılbaşlık soydan gelir, verili bir kimlik aidiyetidir. Bu manada Kızılbaşlık, Yahudi kimliğiyle benzer konuma sahip. Bugün tıpkı Yahudilik meselesi gibi Alevilik de direkt inanç bağlamında alınamaz. Antisemitik histerilerden ateist Yahudiler de payını nasıl alıyorsa, ülkemizdeki Alevifobi histerisinden de hiç inancı olmamasına rağmen birçok Alevi payını almaktadır. O sebeple bugün Alevi uyanışının aktörleri içinde ateist ve agnostik çok sayıda isim ve dernek var. Bu kişi ve gruplara "Alevi değilsiniz" denilemez.
AK Parti'nın bu yeni perspektifi Alevi meselesinin çözümü yönünde büyük bir aşamadır. AK Parti büyük düşünen ve büyük Türkiye hayali kuran bir parti hüviyetinde davranmıştır...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA