Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Cacık

31 Mart yerel seçimleri geride kaldı. Önümüzde dört yıllık seçimsiz bir dönem var.
Gelecek seçimler için şimdiden hazırlığa başlayanlar da...
Ahmet Davutoğlu'nun kurusıkı gibi patlayan çıkışlarından pek bir şey anlamamıştık...
"Abdullah Gül bana değil ben ona katıldım" diyen Ali Babacan ise daha anlaşılır konuştu. Yeni Parti için tarih verdi. Bir manileri çıkmazsa 2020'de startı vereceklermiş.
Bakalım, Gül ve Babacan ikilisi ile Davutoğlu arasındaki yarışı kim kazanacak ve öne çıkacak?
Muhalefet cephesinde de hareketlilik var elbette.
Bildiğiniz üzere Ekrem İmamoğlu 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için yurt gezilerine Bodrum'dan başlamıştı bile.
Gözlerimiz yolda kalmıştı... CHP'nin son seçimlerdeki Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de geçen gece bir TV programında "2023'te adayım" dedi.
İnce programda "İmamoğlu'nun da 2023'te muhalefetin adayı olabileceği ve daha uzlaşmacı göründüğü" hatırlatılınca ise ilginç bir şey söyledi:
"Her yoğurdun ayrı bir yiğit yiyişi vardır!"
Programdaki gazeteciler biz seyircilerle birlikte "Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır diyecektiniz herhalde" diye düzetince, İnce kendinden emin bir ifadeyle "hayır" dedi. "Bilerek öyle söyledim." Peki, bu durumda Muharrem Bey kamuoyuna ve destekçilerine ne mesaj vermiş olabilirdi?
Kendisine yoğurt mu demişti? O halde onu farklı farklı şekillerde yiyecek yiğitler kimler olabilirdi?
Muhtemel rakibi İmamoğlu mu yoksa Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra İnce'nin partideki dünürünü bile tahammül edemeyen Kemal Kılıçdaroğlu mu?
Yoksa yiğit kendisiydi de 2023'e kadar yiyeceği daha ne yoğurtlar mı vardı?
Barış Manço'nun dediği gibi, sağdan sarımsağı, soldan yağı koyulan bu siyasi cacığı gördükçe vatandaşın kendisini hıyar gibi hissetmemesi mümkün müydü?
Siz söyleyin, hepsinden önemlisi böyle cacığa musakka mı dayanırdı?
Bakalım, 2023'te Erdoğan'a alternatif olarak seçmenin önüne koyacakları cacığın içine daha kimler kimler düşecek?

***

Ama düşüyor

Dün Merkez Bankası faizlerin 19,75'ten yüzde 16,50'ye indirilmesine karar verdi. Bu 325 baz puan indirimin ardından dolar da inişe geçti.
MB'nin geçen seferki faiz indirimin ardından da dolar ayrı refleksi vermiş ve enflasyon da gerilemişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz ve enflasyon arasında kurduğu ilişkiye başından beri "ölümüne" muhalefet eden ekonomistler, bu gelişmelerin kendilerini yalanlandığını kabul etmiyorlar.
İlerleyen günlerde şunlar şunlar olursa enflasyon yine artar diyorlar.
Olabilir. Kastamonuluların dediği gibi, gelecekte yolumuza "ayı da çıkabülü, taş da düşebülü."
Ama şimdi faizler düştükçe, dolar da düşüyor, faiz de.
Yapacak bir şey yok!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA