Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Koronavirüsün faydaları!..

Koronavirüs ve paniği Çin'in son yıllarda kazandıklarından epeyce şey götürmüş olsa da ülkeden iyi haberler geliyor.
Ne var ki salgının güzergâhındaki "Batıda" yangın devam ediyor. İtalya'da ölümler bini aştı. Almanya'da ve Fransa'da da durum fena.
Brexit'la Avrupa'dan kaçan İngiltere'nin Başbakanı Boris Johnson da dün yaptığı açıklamada teslim olmuş gibiydi:
"Bu hastalık, koronavirüs bilinenden çok daha tehlikeli ve daha da yayılacak. Çok daha fazla aile sevdiklerini zamanından önce kaybedecek!"
Johnson'ın telaşı yersiz değil elbette. Zira salgının seyrini yakından takip eden uzmanlar, Fransa'nın, İngiltere'nin ve ABD'nin kısa süre içerisinde İtalya seviyesine geleceğini öngörüyorlar. ABD'nin Avrupa kapılarını kapatmakta geç bile kaldığını söylüyorlar.
Şu ana dek 5 bin ölüme neden olan koronavirüs, her yıl 400 bin civarı can alan gripten daha mı etkili olacak, göreceğiz... Ne var ki sonuçtan, enfekte olsun ya da olmasın tüm dünya vatandaşları etkilenecek.
Zira oluşan durgunluk şimdiden dünyanın ilk on ekonomisini felç etmiş durumda. ABD piyasalarının durumu 1987'de yaşanan ve Körfez savaşının habercisi sayılan "Kara pazartesi" ile kıyaslanıyor.
Petrolün varil fiyatı da hızla savaş zamanı seviyesine doğru düşüyor.
Peki, hiç mi iyi bir şey yok?
Var. Mesela belki şu öğrencilere evden internet üzerinden eğitim verme tedbiri yaygınlaşır. Çocukları sınıflara tıkma mantığı tartışmaya açılır.
Başka?
Virüs nedeniyle normal seviyesine gelen kamusal alandaki yeni "sosyal mesafemizi" sevebiliriz?
Hatta bakarsınız, erkek erkeğe yanak yanağa öpüşme alışkanlıklarımızı ufak ufak terk ederiz.
Kim bilir, yaşadığımız deneyim, Muharrem İnce'nin "şizofren bunlar" diye tanımladığı kitlenin tedavisinde de etkili olabilir.
Zor mu diyorsunuz?
Umudunuzu kaybetmeyin.
Dün bunların en ünlü reklam yüzü bile, Avrupa'daki arkadaşın gönderdiği "Buralar çok kötü, inşallah Türkiye'ye dönebilirim" mesajıyla devletine güvenmenin mutluğunu yaşadığını itiraf ediyordu.
Belli ki, son dönemlerdeki tüm kriz anlarından organize bir devleti yanımızda bulmamız gardlarını epeyce düşürmüş.
Direnmesinler, arkalarına yaslanıp karar alıp anında uygulayan yeni hükümet modelinin tadını çıkartsınlar.
Söz dünü daha fazla vurmayacağız yüzlerine. Yeter ki iyileşsinler.

***

Kaygılanmıyor da değilim

"Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse İran'ın safında olurum" çıkışıyla tanınan CHP'li Eren Erdem'in şu tweeti olay oldu:
"Okulların tatil edilmesi, doğru. Pilot hastanelerin seçimi, doğru. Bilim Kurulu'nun oluşumu, doğru. Bazı etkinliklerin iptali, doğru. Kamu spotları ve bilgilendirmeler, doğru. Anlık bilgilendirmeler, doğru. Bir muhalif olarak Sağlık Bakanlığı'nı kutluyorum. Hiç fena değiller..."
Bu ezber bozan çıkışları gördükçe tam "hiç fena değil, iyileşiyorlar" diyeceğim ama içimdeki "Acaba hükümet bir yerde hata mı yapıyor da bunlar övüyor" kaygısına da engel olamıyorum.
Siz olabiliyor musunuz sanki?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA