Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Ne gereği vardı Sedef Hanım, bir sürü de masraf etmişsiniz?

Övgülerinin Ekrem İmamoğlu'nu bile utandırdığı röportajıyla hafızalarımızda yer eden Sedef Kabaş isimli CHP trolü, bir yazımdan ötürü beni savcılığa şikâyet etmiş.
Sebebi ise geçtiğimiz aylarda Marmara'yı saran müsilajı ve o günlerde yaşanan 3.9'luk bir depremi, henüz temeli bile atılmamış Kanal İstanbul'a bağlayan şu sözlerini eleştirmem:
"Kanal İstanbul yapacağız inadına, doğa bile isyan ediyor adeta... Önce Marmara Denizi kusuyor, şimdi yer sarsılıyor..."
Peki ne demişim de Sedef Hanım adliyeye koşmuş?



Kendisine doğanın bir antik Yunan tanrısı olmadığını, "intikam"dan daha nesnel bilimsel sebeplerle işlediğini anlattığım ve bu garip inanışa nereden kapıldığını sorguladığım yazımdaki şu ifadelerimden rahatsız olmuş:
"Yoksa, Allah sosyal medyadaki muhabbetinizi artırsın, FETÖ'ye yönelik operasyonların kuraklıkları, selleri, depremleri tetiklediğini söyleyen CIA devşirmeleri mi sizi imana getirdi?"
Neyse sokağa atacak parası varsa kendisi bilir ama keşke meslektaşıyla girdiği polemikte polis çağırmadan önce verebiliyorsa cevap verseydi, itiraz etseydi. "Dava açacağım bak" falan deseydi.
Ben de kendisine, Soma faciasının "AKP'ye verilen oyların sonucunda ilahi adaletin tecellisi" olduğunu ima eden Fetullah Gülen'in, benzer eleştirilerimden dolayı hakkımda 2014'te açtığı davanın sonucunu "emsal" alsın diye söylerdim.
Madem konuyu açtı, yeri geldi, söyleyeyim de... İstinafa gidip daha fazla masraf etmesin.
Evet, o davayı da kazanmıştım.
Daha fazla uzatmayayım...
Merak ediyorsa, ayrıntıları, 17-25 Aralık kumpasında seslerine ses, soluklarına soluk olduğu CIA devşirmelerine "DM"den bile sorabilir.

***

'TÜRK HEKİMLERİ' 'TÜRK HALKINI YABANCI AŞILARA EMANET EDİNİZ' Mİ DİYOR?

Türk Tabipleri Birliği, Turkovac aşısına acil kullanım onayı verilmesine şiddetle itiraz etmiş.



"Gözü kapalı üçer dörder vurdurun" diye tavsiye ettikleri BioNTech'e acil kullanım onayı verildiğinde bilimsel şüphecilik falan umurlarında değildi.
Belli ki "Türk Tabiplerimiz" yerli aşıya adındaki "Türk" kelimesinden ötürü güvenmiyorlar.
Neden acaba? Kendi örgütlerininin ismi mi akıllarına geliyor?

***

ADAM BOŞUNA 'KORKMA' DİYE BAŞLAMAMIŞ

Pandemiden kork... Nefessiz kalacağından, hastanede yer bulamayacağından kork...
Arkadaşından, sokakta yanından geçen komşundan, metroda yanına oturan yabancıdan hastalık kapacağından kork...
Maskesizden, aşısızdan ayrıca kork...
Dolar yükselecek, param değer kaybedecek diye kork...
Kârdan zarar edeceğim diye kork...
Yurt dışına çıktığında Ertuğrul Özkök'ün dediği gibi "400 metrede bir espresso içememekten" kork...



Yeni çıkan iPhone'u alamayacağını düşünüp kork...
Tuvalet kâğıtsız kalacağından kork...
İşimi kaybedeceğim diye kork...
Evden atılacağım diye kork...
İş bulamayacağım diye kork...
Sokakta köpekten kork...
Suriyelilerden, Afganlardan kork...
Sapıktan, tacizciden kork...
İklim değişir, Akdeniz olur diye kork...
Bugün seni korkutmuyorsa korkma, gelecek ne güne duruyor? İllaki kötü bir şeyler olacaktır değil mi?
"Geliyor gelmekte olan" diyen umudun adı ana muhalefet liderine kulak ver mesela...
Baksanıza, "Önümüzdeki yaz hep birlikte gıda krizi yaşayacağız" diye müjdesini şimdiden verdi Kemal Bey...
Resmi marşı "Korkma" diye başlayan yeryüzündeki tek ülkede yaşayıp bu kadar korkutulan, korkan bir halk var mıdır acaba?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA