Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MELİH ALTINOK

Erdoğan’ı o otobüste düşünemiyorum

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Kraliçe Elizabeth'in cenaze törenini izliyorum.
Adamlara helal olsun... Törende bir kare poz vermek için can atan devlet başkanlarını, kralları ip gibi sıraya dizdiler... Ayakta, sıkış tepiş otobüslere doldurup alana taşıdılar. Macron'a da muavinlik yaptırdılar.
Asıl fena olansa ABD Başkanı'na tanınan ayrıcalıktı. Liderler ilkokul çocuğu gibi otobüste giderken Biden kırmızı halıya kadar özel makam aracıyla geldi.



Hadi İngiliz sömürgelerinin, kendilerini vahşi görenlerin saraylarında itibar arayan Arap liderlerinin falan hevesini anlıyoruz... Böyle şeylere takılmazlar. Hatta Kraliçe'nin önünde takla atacaksınız deseler düşünmeden kabul ederler.
Peki ya Kraliyet tebaasına dahil olmayan Fransızları, Almanları ve diğer özgür Avrupalıları temsil eden liderler bu aşağılamayı nasıl ve ne için hazmediyorlar, merak ediyorum.
Aynı soruyu, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın bu çifte standardı kabul etmemesini ve törene Dışişleri Bakanı'nı göndermesini eleştiren muhalefete de sormak lazım.
Mesela Erdoğan'ın mütekabiliyeti ve diplomatik teamülleri sahiplenen tavrını, cenaze yerine Central Park'ta Amerikalılarla sohbeti seçmesini "endişe verici" bulan ve "garabet" diye yorumlayan İyi Partili Aytun Çıray'a...
Siz niye olduğunuz yerde sıçrıyorsunuz?
Dolmakalemlerle kavga etmekten vakit bulabilirse Kral Charles düşünsün... Ya da eğer bir gün önce nereye gittiğini hatırlıyorsa Biden izah versin.
Bence asıl endişe verici olan, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın ABD Başkanı'ndan hiyerarşik olarak aşağıda olduğunu içselleştiren sömürge siyasetçilerinin bu ülkede muhalefeti işgal etmesi. Muhalefetin ulusalcı, milliyetçi, yurtsever unsurlarını paralize etmesi.
Twitter'da boş bulduğu yere Atatürk yazıp, isminin başına T.C. ibaresi ekleyen Aytun Bey'in gönüllü fahri konsolos halleri de garabetin ta kendisi.

***


DIŞ POLİTİKADA HAVA DÖNDÜ
ABD'nin Güney Kıbrıs'a silah ambargosunu kaldırmasının ardından dün Rusya da bir hamle yaptı.
Milliyet'ten Fatma Gülçin Kabasakallı'nın haberine göre, daha önce Rum kesimine Müslüman bir büyükelçi ataması "Erdoğan'a jest" olarak yorumlanan Putin, KKTC-Rusya arasındaki direkt uçuşları başlatmaya hazırlanıyor.
Bu KKTC'nin tanınması yolunda önemli gelişmelerin kapsını açabilir.




Hatta kim bilir belki Azerbaycan da KKTC'yi tanıyanlar kervanına önden girer.
Zira bildiğim kadarıyla Azerbaycan bu tavrını, "Kuzey Kıbrıs'ı tanırsak, 15 devlet Dağlık Karabağ'ı tanıyacak" diyerek izah ediyor.
Rusya'nın Kıbrıs meselesinde yeni bir pozisyon alması Azerbaycan'ın üzerindeki baskıyı da kaldıracaktır.
Evet, Türkiye'yi Ukrayna- Rusya krizinde Batı'nın kuyruğuna takılıp Biden'ın Putin ambargosuna ortak olmaya, Erdoğan'ı denge politikasını terk etmeye çağıran akıl hocalarının yorumlarını alalım.
Dış politikada havanın dönmesi, yelin Türkiye'den yana esmesi yoksa başlarını mı döndürdü?

***


BUNA DA İTİRAZ ETMEYİN BE ARKADAŞ?
Daha önce 1 milyon 200 bin sosyal konutu çok iyi şartlarla sahiplerine teslim eden hükümet, kiraların tırmandığı bir ortamda yeni konut projesini açıklıyor...
Dar gelirliler için 500 bin sosyal konut projesini başlatıyor...
Kimlerin yararlanabileceği, ödeme planı gibi ayrıntılar herkesin anlayacağı şekilde ilan edilmiş...



Kılıçdaroğlu "Yapamazlar, keşke yapsalar ama" diye söyleniyor.
Meral Akşener de dün "Hayrettin Karaman'dan değil ama bu işi iyi bilenlerden fetva almalarını tavsiye ediyorum. Dini olarak da yanlış, mali olarak da yanlış" diye anlaşılmaz şeyler söylüyordu.
Ev alması zor insanlar için bir umut belirdi ya, başında boğmak istiyorlar.
Ancak başvurular şimdiden 4 milyona ulaşmış.
Bence hükümet bu başvurular biter bitmez ikinci konut kampanyasını vakit geçirmeden başlatır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA