Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

IMF'nin son gözlemleri, Unakıtan ve Şimşek...

Uluslararası Para Fonu Türkiye Masası Şefi Ernesto Ramirez Rigo geçtiğimiz hafta Ankara'da idi. Bir dönem IMF'cilerin geliş gidişleri olay olurdu. Peşlerine gazeteci ordusu takılır, özel meraklarına kadar her şeyleri bilinirdi. Bugün IMF'de Türkiye ekonomisindeki gelişmelerden sorumlu şefin ismini pek çok kimse bilmiyor bile. Bu, normalleşme adına dikkate değer bir gösterge... Ancak, Türkiye açısından eski önemini yitirse de IMF'nin son tespitleri ciddiye alınmalı. Malum, Para Fonu uzmanları Kurucu Anlaşma'nın 4. maddesi kapsamında tüm üye ülkeler için yıllık rapor yazıyorlar.
IMF'nin haziran ziyareti de eylülde yapılacak kapsamlı konsültasyon çalışmasına hazırlık niteliğindeydi.

***

Peki, IMF ne dedi?
Aslında bilinmeyen şeyler değil.
* Avrupa kaynaklı küresel mali riskler devam ediyor.
* Türk ekonomisi etkileyici performans gösteriyor.
* Türkiye, büyümeyi kontrollü yavaşlatma stratejisi izleyerek doğru bir iş yapıyor.
* Ekonomide yumuşak iniş çabası cari açığın ve enflasyonun kontrol altına alınmasına yardımcı oluyor.
* Sıkı para politikasını devam ettirmek gerekiyor.
* Güçlü kamu maliyesi, dışsal şoklara karşı Türkiye'ye avantaj sağlıyor.
***

İşte bu son madde üzerinde ayrıca durmak zorundayız. IMF, küresel ekonomide "aşağı yönlü risklerin" süreceğine işaret ediyor ve Türkiye'yi kale gibi ayakta tutan unsurun "bütçe disiplini" olduğunu hatırlatıyor.
Bu noktada hafızamızı biraz tazeleyecek olursak...
Yakın tarihin en başarılı Maliye Bakanlarından olan Kemal Unakıtan, mali disiplinin bir defalık bir tercih olmadığını, yaşam biçimi olduğunu söylerdi. 2001 krizi sonrası ekonominin toparlanma sürecinde Unakıtan'ın tatlı-sert duruşunun büyük katkısı vardı. Lakin Unakıtan, bakan ve milletvekillerinin taleplerini frenleme aşamasında kısmen şanslıydı. Elinde, "IMF kartı" vardı. Yani, IMF'yi gerekçe göstererek birçok harcamaya izin vermezdi. Oysa bugün Maliye Bakanı Mehmet Şimşek için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Hem ileri sürecek IMF kozu yok hem de "ekonomi iyi gidiyor" algısı yüzünden harcama artırıcı kararlara sonuna kadar direnmesi kolay görünmüyor.
***

Meselenin bam teli de burası!
Nedenlerine gelince...
* Kamu çalışanlarının maaşlarında 2011 sonunda yapılan denge ayarlamasının bu yıla yansıyan faturası,
* 2012 Bütçe tahminlerini aşan memur maaş zammı,
* Yeni teşvik sistemiyle vazgeçilecek kaynaklar,
* Enerji KİT'lerinin artan açıkları ve karşılıklı borç birikimi,
* Yabancı uyruklu öğrencilere "sıla bileti" uygulaması,
* 12 yıllık kesintili ve zorunlu eğitime geçişin ek maliyeti,
* Planlanandan fazla öğretmen kadrosu ihdası,
* Cezaevlerinin güvenliğinden jandarmanın çekilmesini ve kademeli olarak sivil güvenliğe devrini öngören proje,
* Özelleştirme gelirlerinin beklentileri karşılayamaması...
Listeyi uzatmak mümkün... Zaten asıl sorun bu değil. Zira her bütçe döneminde giderleri artıran kararlar alınabileceği gibi gelirler de öngörülerle uyumlu gelişmeyebilir. Hatta "bir defalık gelirlerle" bütçe dengeleri de kurulabilir. Ama uzun dönemli hesaplar ve sürdürülebilir büyüme açısından "mali düzeltme önlemleri" hayati değer taşır. Nitekim IMF de üstü örtülü biçimde bu hususa işaret ediyor. Bu yüzden, hazır 2013 Bütçe çağrısı yapılırken, 2012'nin nasıl kapatılacağına da yeniden odaklanmakta fayda var. Özellikle sonbahara girilirken, yıl içindeki ekstra harcamaların finansmanı için ya yeni tedbirleri düşünmek ya da mevcut bazı ödenekleri kesmek gerekebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA