Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Muhalefetteki oyun... Bürokrasideki kurgu!

Muhalefeti yönlendiren aklın, değişik konu başlıklarında yürüttüğü kampanyada yeni bir faza geçilmekte olduğu anlaşılıyor. Bu faaliyetin bir yandan AK Parti'yi ve hükümeti hedef alan, diğer yandan da "dostlarımız" dedikleri çevreleri kuşatan yönleri söz konusu...
Öncelikle… Güncellenen dezenformasyon faaliyetine bakalım… Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ile ilgili oluşturmaya çalıştıkları algı, "ülke yönetilemiyor" iddiası üzerinde şekilleniyor. Gerek CHP sözcüleri gerekse sosyal medyadaki figürleri, değindikleri mesele ne olursa olsun, araya bir cümle sıkıştırıveriyor. "Yönetemiyorlar" mesajını, sistematik biçimde kamuoyunun bilinçaltına yerleştirmeyi deniyorlar. Bu stratejinin deşifre edilmesi kadar dikkatlerden kaçmaması gereken iki yönü daha bulunuyor.
Birincisi, müzmin AK Parti karşıtlarının son dönemde iyice motive olmaları. Ve maalesef AK Parti'den kopan Deva ve Gelecek partilerindeki kimi organize isimlerle söylem, hatta maksat birliği içine girmeleri. AK Parti nefreti ile malûl malum sorunlu odakların, güya AK Parti sorgulaması yapan eski kadrolarla aynı düzlemde buluşması hakikaten ibretlik. Zira amaca ulaşmak için her aracı meşru gören o zihniyet, köprüyü geçtikten sonra ne Ali tanır ne de Ahmet!
İkincisi ve daha mühimi ise bürokrasiyle ilgili. Madalyonun bir yüzünde maalesef kifayetsizlik ve devlet hafızasından kopukluk yer alıyor. Buradaki tecrübe açığı, yasayla yapılacak düzenlemeyi kararnameyle yapılabilir sanıyor veya yasa çıkarılmasını çözüm olarak görürken, uygulamayı ve mesela piyasa dinamiklerini yeterince hesaba katmıyor. Haliyle devletin tepesini ya eksik bilgilendiriyor ya da yanlış yönlendiriyor. (Bkz. Emekli ikramiyesi veya çek düzenlemesi) Madalyonun diğer yüzünde ise bilgi, belge yedeklediği ve servise koyduğu izlenimi veren bürokratlar konuşlanıyor. Sebebi ne olursa olsun... Bürokrat ve teknokratlar, görev gereği sahip olduğu devlet bilgilerini şu ya da bu şekilde kullanmaya başladı mı bu durum domino etkisi yaratır. At izi, it izine karışır! Ve mutlaka üzerinde durulmayı gerektirir!
***
Muhalefet demişken… Çoklu ajandaları içinde kamufle etmeyi denedikleri sorunlu bir ilişki biçimini hatırlatmakta fayda var.
"Ülkede yönetim boşluğu var senaryosunu oynayan" bu siyasal kadro, PKK'dan FETÖ'ye kadar terör örgütleriyle özdeşleşmiş kişiliklere cesaret aşılamaktan geri durmuyor. Onları masum veya mağdur gösterecek politik dili tüm tepkilere rağmen canlı tutabiliyor. Ya getiri/götürü hesabı yapıyorlar ya da kendilerine iktidar vaat eden dış odakların açtığı yolda, gösterdiği ülküde ilerliyorlar!
Bütün bu veri ve tespitler ışığında...
Türkiye'nin ve bilhassa ülkeyi yöneten kadroların dinamik süreçleri doğru okuması, olay bazında analiz yapması, yanlışa sahip çıkmaması ama aynı zamanda algı operasyonlarına da kapılmaması gerekiyor!
Unutmayalım, yalanın panzehiri her zaman doğrudur! Doğrular, emekler, çabalar bıkıp usanmadan halka anlatılmaya devam edilmeli, samimi paylaşımdan çekinilmemelidir.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA