Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOWARD MURAD

Yaşlanmayı geciktirin

Yüzünüzü yıkayın ve nemlendirici sürmeyin. Bir saat sonra saçınızı toplayın, ışıkları yakın ve yaşlanma izlerini aramak için yüzünüzü detaylıca inceleyin

Cildinizle ilgili sizi rahatsız eden temel şey yaşlılığa bağlı değişkenliklerdir. Aynada yüzünüze baktığınızda ne görüyorsunuz? Nereyi iyileştirmeyi istiyorsunuz?
Cildinizde sert, kuru bölgeler var mı?
Daha kalın görünen bölgeler var mı? Ya da daha ince?
Cildinizdeki bazı bölgeler daha açık ya da koyu renkte mi?
Gözlerinizin çevresinde ince çizgiler görüyor musunuz? Dudağınızın üstünde? Yanaklarınızda?
Boynunuzda kaz ayakları var mı? Buruşuk mu görünüyor?
Yanaklarınızda veya burnunuzun çevresinde life benzeyen, ince damarlar görüyor musunuz?
Burnunuzun kenarlarından dudaklarınızın kenarlarına doğru uzanan çizgiler var mı? Ya da dudaklarınızın kenarlarından çenenizin her iki tarafına doğru? Kaşlarınızın arasında? Alnınızda? Bu soruların her biri yaşlanma izleri ile ilgili bir noktayı işaret ediyor. Yüzünüzü yıkayın ama makyaj yapmayın ya da nemlendirici sürmeyin. Bir saat sonra saçınızı geriye doğru toplayın, ışıkları yakın ve yüzünüzün her santimetre karesini inceleyin. Endişelenmeyin, gelin şimdi neler yapabileceğimize bir bakalım.

CİLTTEKİ LİFLER KOLAYCA KOPAR
Yaşlanma nasıl meydana gelirdi hatırlayalım: Aynada gördüğünüz yaşlanma izleri, mikroskobik seviyede meydana gelen olayların bir yansımasıdır. 20-25 yaş arasında başlayan tipik değişikliklerden bazıları aşağıdaki gibidir:
Üretilen deri hücrelerinin her biri daha büyüktür, şekilleri düzensizdir ve daha yavaş gelişir.
Yüzeyde daha az ölü deri tabakası bulunur.
Kolajen ve elastini sararak birbirine yapışmalarını ve nemli kalmalarını sağlayan su tutucu moleküllerin sayısında azalma olur.
Kolajen ve elastin üretiminden sorumlu fibroblast adı verilen hücreler pasifleşmeye başlar.
Cilde sağlamlık veren kolajen lifleri kalınlaşır, kırılganlaşır ve sayılarında yılda yüzde 1 oranında azalma gözlenir.
Cilde esneklik veren elastin lifleri sıkılığını kaybeder ve kolayca kopar. Ayrıca sayılarında da azalma meydana gelir.
Kolajen ve elastin liflerini bir arada tutan zemin maddesi incelir.
Besin taşıyan ve hücresel atıkların vücuttan atılmasını sağlayan damarlar küçülür. Geriye kalanlar genişlese de duvarları kalınlaşır. Bükülme ve kopmaya yatkın hale gelir. Yaşlılık izlerinin çoğu sert ve lifli dermiste gözlenir. Buradaki ağ örgüsünü; ince ve beyaz kolajen lifleri ve dalgalı, çatallı ve kauçuk benzeri elastin liflerinin birbiri arasına serpilmesi meydana getirir.

ELASTİN AZALIR
Cildin alt yapısındaki kolajen ve elastin cilde sağlamlık ve esneklik verir. Ancak yaşlanmayla kolajen ve elastin meydana getiren fibroblastlar azalır ve cilt onarımında düşüş gözlenir. Fibroblastlar zemin maddesinin azalmasından da etkilenir çünkü zemin maddesi amino asit gibi yapıtaşlarının kaynağıdır. Yaşlanma araştırmacısı Leonard Hayflick, günümüzde yaygın olarak kabul edilen ve neden yaşlandığımızı açıklayan teorisine, 1960'ların başlarında ceninlerin derilerinden aldığı fibroblastlarla yaptığı deneyler sonucunda imza atmıştır. Hayflick, hücrelerimizin varsayılabilir ve sınırlı sayıda bölündüğünü keşfetmiştir. Bölünme durduğunda ise yaşlanırız. Dermisin temel yapıtaşları -kolajen, elastin ve zemin maddesi- bağ dokular ve tendonlar gibi vücudun diğer bölümlerinde de bulunur.

ÖNCE CİLDİ KORUYUN
Dermatologlar ve plastik cerrahların kullandığı yöntemler, yaşlanma ve güneş hasarları ile ilgili değişimlerin çoğunu iyileştirmede etkilidir. Ancak bu tedavilerden maksimum düzeyde fayda sağlayabilmek için aslında öncelikle cildinizin kalitesini korumanız gerekir. Temelleri sağlıklı ve dengeli bir beslenme, doğru ürün kullanımı, egzersiz ve mutlu ve pozitif bir hayatı benimsemek olan Murad programımı uygulayıp cildinizin dokusu ve esnekliğini iyileştirerek artırabilir, cildin kolajen kaybını minimuma indirebilirsiniz.

KOLAJEN ONARIMI

Kolajenin cildimiz için önemini ve cilt yaşlanmasının en büyük göstergelerinden birinin kolajen üretiminin azalması olduğunu görüyoruz. Kolajen üretimini dışarıdan artıran birçok malzeme vardır. Mesela C vitamini sağlıklı bağ doku üretimi açısından önemlidir, ayrıca kolajen üreten fibroblastları destekler. Ayrıca C vitamini serbest radikalleri savunmasız bırakarak kolajen yıkımını da azaltır. A vitamini türevlerinin de kolajen üretimi için kullanıldığı bilinmektedir. Doğal bir A vitamini formu olan Retinol dört kırışıklık savaşçısını bir araya toplar. Soyma maddesi olarak kullanılır çünkü hücre dönüşümünü artırır. Lifleri, kolajen çiğneyen enzimlerin etkisine ket vurarak zarar görmekten korur. Serbest radikallerle savaşan bir antioksidandır ve bunların yanı sıra, tretinoinden çok daha az yan etki ile cildi yeniler. Kolajen üretimini dışarıdan artırmaya yardımcı içeriklerin yanı sıra, kolajen içeren cildinize kolajeni hazır olarak sunan ürünler de mevcuttur. Bu nedenle ürün seçerken aşağıdaki içeriklere sahip olup olmadığına dikkat etmelisiniz.

Ürünlerin içeriklerinde bulunması gerekenler:
Kolajen
Retinol
C vitamini
Alfa hidroksi asitler
Retinyl palmitat
Amino asitler

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA