Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

75.6 milyon ithalatçımız var!

Dün Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın "2012 yılı genel ithalat değerlendirmesi" toplantısı, "akılcı dış ticaret" başlığını taşıyordu. Dış ticaretin başına gelen "akılcı" eki, kavramsal olarak tersinden bakışı da gündeme getiriyor: Akılsız dış ticaret!
İhracatın hamalı olmak, ithalat bağımlılığı, marka düşkünlüğü, liranın değerini yönetememek... Toplamda dış ticaretin akılcı olmayan yöntemlerini oluşturuyor. Bu da bizi kiloda 1.5 $'lık ihracat fiyatına mahkûm kılıyor.
Zafer Çağlayan dün ilginç bir rakam paylaştı. Alınan tedbirler sayesinde cep telefon ithalatı, son 1 yılda % 25 azalarak 14.4 milyon adetten 10.8 milyona düştü. Ancak giden döviz miktarı neredeyse yerinde sayarak 1 milyar 740 milyon $'dan 1 milyar 720 milyon $'a inebildi. Akılcı dış ticaret derken, cep telefoncusu, bize daha az telefonu, "akıllandırarak" daha pahalı satabilmiş... Peki, biz bunu yapabilir miyiz? Yenileşim diye boşuna feryat etmiyoruz zaten...
Akılcı dış ticarette eksen kayması, ithal ürün bileşenlerinin cari açığı iyileştirme yönünde azalması yanı sıra benim dikkatimi çeken, 236.5 milyar $'lık ithalatın %4'ünün artık Türk Lirası ile yapılması oldu. Akılcı dış ticarette katma değerli ürün ve ülke kadar döviz cinsinin de önemi yadsınamaz.
Cari açığı azaltmanın yolunu sadece daha az ithalat ve harcama ile sağlama düşüncesi, çok gerilerde kaldı. Çözüm, üretimi artırmaktan geçiyor ve ülkemizde yeterince üretildiği halde dışarıdan getirmenin "akılcı" bir yanı yok. Dünyanın en rekabetçi hazır giyim sektörü bizde iken, yalnızca geçen yıl 740 milyon $'lık takım elbise ithal etmişiz. 75.6 milyon kişiyiz ve her birimiz ithalat yapıyoruz; akılcı davranmaz isek cari açık, akıl açığına dönüşüverir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA