Etohum'un Antalya'da düzenlediği Startup Turkey kampındayız... Dünyanın yatırımcısı ile Türkiye'den girişimcileri buluşturan platformu; Burak Büyükdemir kurmuş. "Amaç, buradaki sunumlardan ziyade, melekler ile startup (işe yeni başlayan veya gelişme sürecinde olan) şirketlerin buluşması, konuşması" diyor Etohum'un kurucusu...
Tam da aynı gün Hazine'nin Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayınlanıyor. Bizim ve dünyanın "melek yatırımcı" dediğine Hazineciler "bireysel katılım sermayesi" demeyi tercih etmiş. Melek kelimesi yerine neden bunu seçtiklerini anlamış değilim. Zira girişim sermayesinden ayrışmasını "melek" daha iyi açıklıyor. Melek yatırımcı, kişisel varlık, tecrübe ve zamanını, başlangıç veya büyüme aşamasındaki şirketlere, toplumsal motivasyon ve daha fazla getiri beklentisiyle yatıranlara deniyor.
Değer katan, hayata geçirilmiş, nitelikli fikrin var kurduğun şirketi pistten havalandırmak istiyorsun ama kanatların yok. Tam da bu aşamada melekler devreye giriyor ve senin ihtiyacın olan kanadı sana kazandırıyor. Böylece sen ve melek, ortaklaşa kazanıyorsunuz. Bilim Bakanı da Ekonomi Bakanı da böylesi şirketleri "sonuna dek" desteklemek için büyük gayret içindeler.
Ancak Hazine, çıkardığı yönetmelikle meleklerin sadece adını değiştirmiyor, Kambiyo Müdürü Ali Arslan'ın ifadesiyle "eğer devlet desteği olacaksa, kuralı ben koyarım" diyor. Kısaca kafana göre melek olmak yok. Melek yatırımcılara standart getirmeyi anlarım ama iştahı kaçıracak bürokrasinin yıkıcılığını da bilirim.
Meleğe kanat takmak için illa ki kolu kırmak zorunda değiliz oysa. Şükür ki parlak fikirlere yatırım yapan melek yatırımcılarımız, Hazine dışında çoktan devreye girmiş. Her ne kadar aralarında Azrail, hatta kariyerine melek olarak başlayan şeytanlar olsa da...
Geçen yıl 12 milyon $'lık yatırım yapan Intel Capital'in Türkiye Müdürü Barış Aksoy; "insanın yarınına dair her türlü teknolojiyi desteklemeye hazırız" çağrısı yapıyor kampta... Sektörü, ülkesi, çapı ne olursa olsun, arabadan gıdaya, tv'den sanayiye kadar her alanda parlak fikir ile buluşmaya hazırlar. Qualcomm Ventures'dan Miles Kirby, 27 milyar $'lık arka planıyla şirketinin değerli iş fikirlerini daha oluşum aşamasında bulup destekleme niyetini aktarıyor salondaki Türk startup'lara... Kamptaki gençlerin melek yatırımcılarla 3-5 dakikalık buluşması dahi, hayati önem taşıyor. Fakat meleklerin de kendi şirketlerinin reklamı yerine, startup'ların hayallerini dinlemeye daha fazla zaman ayırması gerekiyor.
Nietzsche "uçurumları sevenin, kanatları olmalı" der. Cari açık uçurumunu nicelikle değil, markası, katma değeri, kısaca niteliğiyle aşmak zorundayız ve melek yatırımcıların startup'lara takacağı kanat, işte bu yüzden önemli. Başka türlü uçurumlar aşılmaz ki...