Gaz kesip vites küçültecektik! Hale bak; 2011'deki %8.8'den, 2012'de %2.2'ye düşen büyüme hızı... Adına ister "acı fren", ister "sert fren" deyin, yavaşlamak için ayağı gaz pedalından çekme olmadığı kesin.
Hatta büyümedeki bu sert düşüğü, fren pedalına basmak da sağlamaz; "el freni" söz konusu... Artık hangi el çektiyse, biz buna görünmez el diyelim ve durumdan çıkarmamız gereken derslere odaklanalım. Belki de el frenini çeken, bizim tıkanan iş yapma kültürü olabilir.
Geçen yıl IMF, %2.2'lerden söz ederken, 2012'ye dair büyüme tahminleri, %6'ya kadar varıyordu. Sonra "ekonomiyi soğutalım" sedaları yükseldi ve "gaz-fren" tartışmasında kazanan taraf "frenciler" oldu.
Burada sorun, ya alkışla ya da kargışla ekonomi yönetimi yargılamamızda... Oysa hayat sub-optimal'de gerçekleşir ve iki uçtan birinde tecelli etmez. Bütün dünyada büyüme hızları geri giderken bizdeki gerilemeyi, göreceli olarak "makul" bulabiliriz. Fakat teselliyle yetinmeyip, yeni politika inşa etmek şart.
1- Türkiye 2023 yılında 2 trilyon $ GSMH'ye ulaşacak ise dün açıklanan 786.3 milyar $'lık gelirini 10 yılda %154 artırmak zorunda. Bu da her yıl için art arda her yıl %9.8 büyüme gerektiriyor. Son 10 yılda gelirimizi katlama başarımızı yineleyebilmek için farklı bir politika ihtiyacı ortadadır.
2- İhracatın büyümeye verdiği destek, azalarak sürüyor ancak kazandıran ihracat için 500 milyar $'lık ciro ve TİM'in gündemde tuttuğu inovasyon odaklı katma değer yanı sıra kurumsal büyük ihracatçılar çıkarmalıyız.
3- Düşük büyüme hızında sorun çıkaran yapıları geliştirmek için hayati tedbir lazım ve mikro ekonomik devrimleri, kurumsallaşmayı, ölçek ekonomisini, tarımın kilitlenen üretim yapısını, turizmin ucuzculuğunu, orta gelir tuzağına düşmüş KOBİ'lerin performansını geliştirmeliyiz.
4- Tasarruf yetersizliği, her fırsatta ayağımıza pranga oluyor ve hızlı büyüme iklimine taşınmak zorundaki ekonominin kanayan bu yarasını, bir şekilde onarmamız gerek. Türkiye yeni cazibe merkezi ise yabancı sermayenin yüksek katma değerli işlere gelmesini sağlamalıyız.
Görünmez el frenini çözüp yeniden gaza yüklenmek şart. Fakat aracın yürüyen aksamı kadar motoru da yeniden düşünmeliyiz. Bu da bizleri farklı ve yeni ekonomi programı oluşturmaya zorunlu kılıyor.
