Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Bilgi namusu

Bilginin altın kuralı şudur: Altını olan, kuralı koyar. Bilginin gücü de zaten ona sahip olmayan karşısında bizim lehimize oluşturduğu rekabet avantajından gelir.
Biz, bilgi üretmede sorunlarını henüz çözememiş uluslar arasındayız.
Bilgiden ziyade "kanaat" sahibiyizdir.
Tam da bu yüzden kıt kanaat geçinebilen yapılarımızı dönüştürme zorluğu çekiyoruz.
Bilgi üretmek için kurduğumuz yapıların yetersizliği bir yana, olanların etik değerlerinin henüz oturmayışı da başka tür sorunlara yol açıyor. Bunların başında borsa olduğunu biliyoruz ve şirketlerin sahip oldukları bilgileri, etik dışı faydaya dönüştürerek "içeriden ticaret" yoluna sapması, her coğrafyada büyük suç.
Ancak bunu önleme yolunda güçlü yaptırımlar var.
Fakat STK veya birliklerin elinde tuttukları bilgiyi "kullanma biçimi", en az borsa kadar hayati sonuçlar doğurabiliyor. Bir yandan "yeterince nitelikli bilgi yok" diye şikâyet ederken, ekonomik birliklere emanet ettiğimiz bilginin "kamu yararı" odağı dışına çıkarılması, yeni büyük tehlike olarak karşımızda duruyor.
Birliklerimizin topladıkları bilgiyi, buna erişimi olanların lehine kullanıp, bu bilgiyi paylaşanların aleyhine işletmesi kabul edilemez. Tıpkı bir bankanın size ait kredi kartı bilgileriyle kendi alışverişini yapması kadar ahlaksızlık içerir. Suçtur ve müeyyide gerektirir. Bilginin mahremiyeti, onu elinde tutanın namusudur. Eğer bunu ihlal ederseniz, bilgi sahipleri sizden hesap sorar. Yenisini vermez, verdiğini kirletir ve itibarsızlaştırdığı birliğinizi, tarihin çöp sepetine atar. Tepe yöneticilerinin vakit kaybettirmeden birliklere çekidüzen vermesi ve elllerindeki çalışan bilginin namusunu koruma yönünde tedbir geliştirmesi şarttır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA