Kapadokya'daki balon faciasının görüntüleri hâlâ zihinlerde... Brezilyalı, Arjantinli ve Japon turistleri külüstür balonlarda, kuralsız, bilgisiz uçuran turizmcilerin ilkel tutumları yüzünden 3 insan öldü ve 20'den fazlası da hâlâ hastanelerde sürünüyor.
Kazanın ardından patlayan "balon zihniyeti" bütün detaylarıyla yazdık ve tedbir alması gerekenlerin aymazlığına işaret ettik. Gördük ki uçak kurallarına tabi baloncuları denetlemesi gerekenler, ölü sayısını yeterli bulmamış. Zira tedbir almak şöyle dursun, kabahatin neredeyse misafirlerimizde olduğunu ileri sürecek kadar pişkin davrandılar.
Üstelik bu, "başa gelmiş" olan facia... Peki ya henüz gerçekleşmemiş facia riskleri? Benzer ilkelliğin İstanbul Boğazı'ndaki turist teknelerinde olduğunu ortaya çıkardık. Tıpkı baloncular gibi Boğaz Korsanları, hiçbir denetime tabi olmadan, kaide, kural takmaksızın, taşıdıkları turistlere, çok yüksek risk yüklüyor.
Kapadokya'da ölümlere rağmen tedbir geliştirmeyenlerimiz, Boğaz'da olası facianın sinyallerini de görmezden geliyorlar.
Çarpışan tekneden denize saçılan insanların can vermesiyle oluşacak faciaya birbirinden heyecanlı başlıklar atacağız. Küresel medya bunu yazacak, imajımız zedelenecek.
İnternette biraz araştırın...
Göreceğiniz, deniz facialarında çok sayıda insan kaybı olduğudur.
Hiçbir kaza beklenmez, istenmez ancak tedbirsizlikle kazaya davetiye de çıkarılmaz. Biz şu anda Boğaz'da turist taşıyan yüzer mayınlarla böylesi bir gafleti inşa ediyoruz.
Merak ettiğim şudur: Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, balonculara tedbir için daha kaç ölü bekliyor? 1, 10, 100? İstanbul Liman Başkanlığı'nın Boğaz'da turistlerle dolu yüzer mayın gibi dolaşan korsanlara tedbir alması için kaç insanın boğulması gerekiyor? 1, 10, 100?