İçeriden ticaret (insider trading) yalnız borsada mı olur? Başkasının ulaşamadığı kritik bilgiyi kullanıp kişisel çıkar sağlamanın tahrip alanı yalnızca hisse senetleri midir? Değil... Bilgiyi emanet ettiğiniz kurumların düzenleyicisi eksik, cezası yok ve etik kodları mevcut değilse, onu kullananın elinde ölümcül silaha dönüşebilir.
Gönüllü STK'larda bunu göremezsiniz. Çünkü üyeleri, diledikleri derinlikte bilgiyi aktarırlar örgütlerine... Ancak bizdeki odalar ve birliklerde durum farklıdır. Yasa gereği üye olmak zorundasınız. Yetmez, sizden istenen bilgileri vermekle mükellefsiniz.
Ancak bu bilgiyi toplayanların, bunları kendi şahsi çıkarları doğrultusunda kullanması halinde, müşteriniz elinizden gidebilir, ticari sırlarınız ortalığa saçılabilir ya da birilerine haksız kazanç kapısı olabilir. Neticede bilgi güçtür. En güçlü silahtır.
Ölçemeden bilemezsin, bilemeden yönetemezsin... Odalar, üyelerinden topladıkları bilginin nitelik ve derinliği oranında strateji geliştirebilir, plan yapabilir, değer üretebilir. Fakat yasa gereği kendilerine emanet etmek zorunda kaldığımız bilginin namusundan da birinci derecede sorumludurlar.
Yasaya rağmen eksik veya yanlış bilgi beyanı yaygınlığı, namus ihlalinden kaynaklanıyor. Devletinden bilgi kaçırır. Yüksek oran, peşin vergi, onu beklemektedir. Ortağından bilgi kaçırır, Ticaret Kanunu bunu engelleyemez. Odasından, birliğinden bilgi kaçırır, çünkü kötü niyetli bazı yöneticiler, müşterisini, pazarını elinden çalabilir.
Bilginin namusu, onu toplayanın sorumluluğundadır. Yasa bir yere kadar. Bana göre çözüm, odalar ve birliklerin, üyelerden topladıkları bilgilerin amacı dışında kullanılmamasını sağlamaktır.
Son zamanlarda vergi, ihracat vs. gibi rekortmen listelerinde adını saklamak isteyenlerin sayısında belirgin artış olması, boşuna değil... Bilgi silahını dostuna, ortağına, müttefikine karşı kullanmaya cüret edenleri yönetimlerden ayıklama gereğini savunuyorum.