Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

BDDK neredeydin?

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı; Bakanlar Kurulu'ndaki sunumuyla Başbakan'dan bir çeyrek kredi koparmış görünüyor. Açılan kredi, enflasyonu düşürme ve faizi indirme performansı kriterine bağlı.
Piyasalar kadar Hükümet de biz de şunu izliyor olacağız; enflasyondaki gerileme ile faizdeki düşüş hızı nasıl seyredecek? Çıkardığı gibi indirmediği faizi, hala yukarıda tutma gayreti ağır basıyorsa, Merkez'in daha zeki bahaneler üretmesi şart.
Dün bir gerekçe daha ortadan kalktı ve enflasyon, beklenenin altındaki "zirvesini" gösterdi. Gerileme koridorunda Başçı, faizi mi enflasyonu mu daha hızlı düşürecek; göreceğiz. Bu arada Merkez'i savunma adına bir eleştiri de Başçı'nın diğer düzenleyici otoriteler tarafından yalnız bırakıldığı yönündeydi. BDDK bu kurumların önde geleni...
Dün Başkan Mukim Öztekin TV'de Merkez için "elimizden gelenin en iyisini" yaptığını söylüyor ve destekleri sıralıyordu. Acaba doğru mu? Bakalım...
Merkez ocaktaki 5,5 puanlık rekor artışın ardından 3 ay boyunca faizde bir değişik yapmadı. Başçı 30 Nisan'da 'faiz indiriminin olabileceği' sinyalini verdi. Mayıstaki PPK toplantısında yarım puanlık indirim yapıldı.
Merkez'in faizi indirmediği üç aylık süreçte BDDK daha aktif olabilirdi. Nitekim Bankalar Birliği'nin geçen haftaki genel kurulunda bu da gündeme geldi. BDDK'dan bazı tamponları serbest bırakması istendi.
Özellikle bazı karşılık oranları çok yüksek. Bunların biraz gevşetilebilmesi halinde bankaların kredi olarak kullandırabileceği plasmanlar da artabilirdi.
Bankalar özkaynaklarının 8,3 katı kadar kredi verebilir. Fakat şu an bu oran 5,4 katı büyüklüğünde. Bu da yaklaşık 800 milyar liralık yeni kredi imkanı demek. Bunun kullanılabilmesi ve karşılıkların biraz gevşetilmesi durumunda, Merkez'in faiz indirimi yapmadığı dönemde, bankalar daha büyük kaynağa erişeceği için kredi ve mevduat faizlerinde düşüş olabilirdi.
Bireysel kredilerde sermayeyi götüren risk ağırlıkları AB'de %50 iken bizde %100. Orada %100 olan bizde %200'e kadar çıkıyor.
Türkiye'de ipotekli konut kredisinin risk ağırlığı % 100, AB'de % 50. Sadece burada imkan sağlanırsa sektör 25 milyar TL'lik bir kaynağa sahip olacak.
Merkez'i sorgularken ona destek vermeyen BDDK'yı göz ardı edenlerin dikkatine sunulur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA