Bıkmadan usanmadan Ar-Ge'ye 10 yıl boyunca yatırım yaparsan, neticesini, az veya çok alabiliyorsun. Bursa'da bunun ispatına bir kez daha tanık olduk. Tekstil ve Otomotiv Bursa İnovasyon ve Tasarım buluşmalarında yüzlerce proje, görücüye çıkıyor ve katma değer kavramının toplumun tüm dokularına yavaş yavaş nüfuz ettiğine tanık oluyorsunuz.
Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM'in ülke gündemine soktuğu 2 kavram var. Birincisi niceliğe dair ve 2023'te 500 milyar $ ihracat hedefi. Diğeri de inovasyon haftaları yardımıyla Ar-Ge (araştırma geliştirme) kavramına dair farkındalık oluşturmak. Nitekim Başkan Mehmet Büyükekşi ile dün Bursa Merinos Kültür Merkezi'nde TİM'in bu alanda bir sonraki adımlarından söz ediyorduk.
Bursa'yı ülke yarını için "uzay ve havacılığın küresel üssü" diye pozisyonlayan Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay mayanın tuttuğunu ve artık kentin, bu vizyonla örtüşen geleceği inşa etmeye başladığını ifade ediyor. Burkay'a göre otomotiv tekstil ve diğer alanlarda enerjimizi bu yenilikçi yaklaşımımız üretecek.
Uludağ Otomotiv İhracatçılar Birliği Başkanı Orhan Sabuncu'yu kürsüden dinlerken aslında böylesi buluşmaların uygulama üzerinden somut ifadesine varıyoruz: "Bizler burada kilosu 7.7 $'dan otomotiv üretiyoruz oysa Almanya'nın üretim kilogram değeri 15 $."
Geçen haftalarda Mercedes'in ana fabrikasındaydım ve ortalama 4 bin 500 parçadan oluşan otomobilde bizlerin ülke olarak hiç de yabana atılmayacak bölümünü ürettiğimizin tanığı oldum. Sabuncu'nun sözünü ettiği, üretimin katma değerini artırmaya dair ve inovasyon, proje pazarı gibi adımlar ile yapılmak istenen de bu...
Oto yan sanayisinde yolu yarılayabildiysek, ihracatımızın sıkışıp kaldığı genel kilogram ihraç fiyatı olan 1.5 $'ı aşma yönünde umutlarımızı da diri tutabiliriz. Yeter ki Ömer Burhanoğlu'nun dediği gibi, kolay ve kısa yolu değil, bilimin sanayi ile buluştuğu akıl yolunu terk etmeyelim.