Sabah gazetesinin Kültür ve Sanat Buluşmaları kapsamında, Bakan Nabi Avcı ile kültür ve sanatın önde gelen temsilcileriyle Topkapı Sarayı'nda buluştuk. Avcı; 3 Mart'ta 3'üncüsü yapılacak olan Milli Kültür Şûrası'nda bütün katılımcılardan "katkı vermelerini" istiyor.
Şûralar, odaklandığı konularda temel stratejilerin belirlendiği en kapsamlı toplantılardır. Danışma, istişare, karşılıklı fikir alışverişi gerektiğinde başvurulan Şûraların neticeleri, bağlayıcı olur ve alınan kararlar her ne ise, geniş katılımla oluştuğu için bunların hayata geçirilmesi daha kolay olur.
Kültür Şûra'sını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açacak ve izleyen oturumlarda Türkiye'nin temel kültür ve sanat politikalarındaki yeni yaklaşımlar şekillenecek. Bakan Avcı, böylesine önemli sonuçlar doğurabilecek Şûra'ya; geniş katılımı önemsiyor; "bu Şûra'da sinemadan tiyatroya müzikten müzeciliğe kadar her alanda yaptığımız veya yapamadığımız her şeyi açıklamayı düşünüyoruz."
Kültür Şûrası, ilk kez Milli Güvenlik Konseyi'nin işbaşında olduğu 1982'de toplanmış ve ikincisi de 1989'da yapılmış. 3 yılda bir yapılması gerekirken bu defaki ancak 27 yıl sonra toplanabiliyor.
17 farklı komisyonda kültür ve sanat hayatının bütün aktörleri, mevcut dinamikleri ve gelişmeleri değerlendirmekle kalmayıp, politika önerileri sunabilecek.
Nitekim Bakan Nabi Avcı'nın; "işimiz sizin önünüzü açmak," ifadesi; açık davetiye içeriyor; "standartlar belirlemekten ziyade, her birinin kendi alanında yapmak istediklerine en azından gölge etmeyen bir bakanlık olmasını istiyoruz."
Nabi Avcı, kitle kültürü konusunda çok derin bir münevver. "Enformatik Cehalet" kitabı, bu alanda yazılmış en iyilerinden... Kendisine yeni kitap çalışması var mı diye soruyorum;
"Var" diyor; "enformatik cehaleti yazdığımda sosyal medya yoktu." Şimdi bunu da kapsayan yeni kitabı üzerinde çalışıyormuş. Adı? "Enformatik Zır Cehalet."