Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖNERİ-YORUM ŞEREF OĞUZ

Doların on para etmez bu bendeki aşk olmasa

Âşık Veysel öyle diyor; "Güzelliğin onpar'etmez / Bu bendeki aşk olmasa..." Nitekim bu halk ozanımızı kadim kılan, sözlerindeki yalın ifade kadar, hayatın gerçekleriyle böylesine örtüşüyor olması...
Çift paralı ekonomilerde sorun, yerli paraya yüz çevirince, dövizin (yabancı paranın) itibar kazanması... Kendi paranı sevmez, elin parasına meyledersen bu aşk seni kısa sürede mutlu edebilir fakat derin ıstırap, ayrılık acısı kaçınılmaz olur.
Bugün ülkede döviz aşkı, dolarizasyon daha net ifadeyle dolar obezitesi ne yazık ki devam ediyor. Hal böyle iken makroekonomik göstergeler, Yeni Ekonomik Plan'daki hedeflerin tutması dahi, doları aşağıya çekmede direnç oluşturuyor.
Bakalım neler olmuş; Yurtiçi yerleşiklerin (halkın) döviz mevduatı 7 Eylül'den bu yana en yüksek seviyeye çıkarak 15 Şubatta 169.4 milyar $'a yükseldi. Aynı dönemde dolar kuru ise 6,44 seviyesinden 5,27'ye geriledi ve % 18 oranında değer kaybetti.
Yurtiçi yerleşiklerin yüksek fiyatlardan aldıkları dövizler ellerinde kaldı. Yurtiçi yerleşiklerin fiyatlar yükselişe geçtiğinde ellerindeki doları sattıkları, fiyatlar düşüşe geçtiğinde ise aldıkları görülüyor. Özetle trendi geriden takip ediyorlar.
Aşırı yükselen fiyatların sürekli yükselişe devam edeceği beklentisi ile alım yapıyor, düşüş dip nokta yaptığında ise ellerindeki dolarlar aşırı değer kaybettiği için moralleri bozularak satıyorlar.
26 Ocak 2018 ile 7 Eylül 2018 tarihleri arasında kur % 71 oranında yükseldi. Ancak bireysel yatırımcılar ile şirketler 19,4 milyar $ sattılar. Bu dönemde Döviz Tevdiat Hesapları (DTH) 150,9 milyar $'a indi. Kurdaki yükselişten yararlanamadılar.
Yine 3 Kasım 2017 ile 26 Ocak 2018 arasında ise 12,5 milyar $ alındı ama kur % 2,7 düştü. Bu dönemde DTH 170,3 milyar $'a çıktı. Yerli yatırımcıların bu davranışlarında aşırı fiyat dalgalanmalarının ve özel sektör şirketlerinin yüksek döviz borcu olmasının etkisi yüksek...
Fiyat dalgalanmaları azalıp öngörülebilir hale geldikçe, kurdan kısa vadede para kazanma hırsı azaldıkça davranışlar da değişecek. Ancak temel sorunumuz hala belirleyiciliğini koruyor; Dolar aşkı...
Aşık Veysel ile başladık, devamını yine o getirsin; "Eğlenecek yer bulamam / Gönlümdeki köşk olmasa..." Gönüldeki köşkten doları çıkarıp yerine Türk liramızı koymadıkça, eğlenecek, serpilecek, gelişecek yer bulamayacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA