Küreselleşme, ekolojik değişim, sel, doğal afet yetti!.. Hepimiz tehdit altındayız. 50 yıldır kapısında beklediğimiz AB'yi yaşlanan nüfus ve aldığı göç tehdit ediyor. Bildim bileli gelişmekte olan ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye'de köyden kente göç dalgası durmak bilmedi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'dan büyük kentlere göç edenler çok ciddi travma geçirdi. Kent yoksulluğu hızla tırmandı.
Dünya kocaman bir köye dönüştü. Diyeceğimiz o ki, üretim süreçleri değişiyor, hiçbir şey eskisi gibi değil. Üstelik küresellik yönünde değişim geçiren şehirler hızla sanayiden uzaklaşıyor. İşte böyle bir dönemde dünya yepyeni bir kavramla tanıştı. Adına, "Yeni yoksulluk" diyorlar. Birden fazla boyutu olan ve çözümü için bütünsel yaklaşım gerektiren bir konu.
Biz Türkler, zenginliğe bayılıyor, yoksulluğu tartışmaya korkuyoruz.
Oysa yoksulumuz çok. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2008 yoksulluk çalışması ortada. Nüfusumuzun yüzde 17'si yoksul. 12 milyon yoksulumuz var. Kimse alınmasın ama bu tabloya bakınca beni en çok üniversiteler şaşırtıyor. Nedense çoğu üniversitemiz yoksulluğu görmüyor, tartışmıyor.
Hakkını teslim edelim.
Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ayşe Buğra ve Prof. Dr. Çağlar Keyder, yoksulluğa el attı.
İyi ki atmışlar...

***
Çünkü 2001 krizinde ülke olarak daha değişik türbülansa girdik. Geniş aile düzenimiz işlemedi. Yılllardır birbirine destek olan aileler artık birbirine yardım edemez hale geldi. Anladığım kadarıyla bu tablo Buğra ve Keyder'i harekete geçirmiş. Çekirdek bir ekip oluşturup saha araştırmasına başlamışlar. 2004 yılında da üniversitede aktif ve etkin bir 'Sosyal Politika Forumu'nu devreye sokmuşlar. Şimdi vatandaşlık haklarını baz alarak sosyal politikayı tartışılır hale getirmeye çalışıyorlar.
Sosyal Politika Forumu başta, "Yeni yoksulluk" olmak üzere "Kent yoksulluğu" üzerinde çalıştı. "Vatandaşlık geliri" gibi çok temel konu üzerinde atölye çalışması yaptı. Hoş, "Vatandaşlık geliri" konusunu gündemimize ilk kez 2006'da AK Parti'nin Diyarbakır milletvekili olan Aziz Akgül soktu. Yoksulluk üzerine çalışan Akgül, çok çabaladı ama olmadı. Nedense son yerel seçimlerde CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Murat Karayalçın," Hemşehrilik geliri" diye konuyu gündeme getiriverdi. Ama işe tam anlamıyla kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) sahip çıktı. Geçen şubat ayında DTP, bugün Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) milletvekili olan Gültan Kışanak, konuyu Meclis'e taşındı.
Bir yasa taslağı hazırlandı. Ama ne yazık ki Meclis'te bekliyor. Diyeceksiniz ki; "Yahu bu vatandaşlık geliri" neyin nesi? Tüm yurttaşlara yurttaşlık hakkı olarak verilen nakit transferi. Sözün özü, "Yoksulluk açılımı."
Yetmez mi?