Ankara'da yaşayan Metin Kınacı'dan bir mail aldım. Diyor ki: "Seneler evvel aldığım E grubu 875 adet Brisa'ya, 3 bin 969 adet Gübre Fabrikaları'na ait hisseye sahip olduğumu sanıyordum. Buna şirketlerin verdiği bedelsiz hisseler dahil değil.
Geçen temmuzda şirketlerin hisselerimle ilgili işlemleri yapmadığını gördüm. Sordum, kaydileştirme işleminin yapılmadığı gerekçesiyle hisselerimin Yatırımcı Koruma Fonu'na (YKF), haziranda da Yatırımcı Tanzim Merkezi'ne (YTM) intikal ettiği bildirildi. Araştırmam sonucu öğrendim ki, devlet, 31 Aralık 2012 itibariyle hisselerime el koymuş." Kınacı konuyu yargıya taşıdı, hak arıyor.
***
Bu devir
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun
13'üncü madde 4'üncü fıkrası gereği yapıldı. Toplamı
150 milyon lirayı bulan hisseleri çöpe çevirdi. Elindeki senedi
Merkezi Kayıt Kuruluşu'na (MKK) bildirmeyen yatırımcıların mülkiyetindeki hisseler kesekâğıdına dönüştü. YTM'nin hesabına geçen hisseler üç ay içinde de satılıyor.
Mülkiyet haklarına saygılı olmak, kuralları koymak gerekir.
1982 Anayasası'nın
36'ncı maddesi, "Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
Mülkiyet hakları kamu yararına kısıtlanamaz" diyor.
***
Hisselerine devlet tarafından el konulan yatırımcı hak arayabilir. Önünde
iki yol var. İlki, kendine ait hisselerin YTM tarafından
üçüncü şahıslara satışını engellemek için
tedbir koydurabilir. İkincisi de
İdare Mahkemesi'ne başvurabilir. Mahkeme, "
Mülkiyet hakkına aykırı bir durum var" deyip, konuyu
Anayasa Mahkemesi'ne taşıyabilir.
Bu konuda en büyük görev ana muhalefet partisi CHP'ye düşüyor. Torba yasayı Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı ama bu konuda ne yaptı, kimse bilmiyor.
***
Ortada bir yanlış var.
Hata 550 milletvekilinin; yine derslerini çalışmadılar. İlk yanlış, 2011'de çıkan
6111 sayılı Torba Yasa ile yapıldı. Kaydi sistemi düzenleyen 2499 sayılı kanunun geçici 6'ncı maddesinde yapılan değişiklik, "31 Aralık 2012 sonuna kadar hisselerin teslimi gerekir" dedi.
2012'de çıkan Sermaye Piyasası Kanunu'yla yanlış devam etti. Hukukçulara soruyorum: Bedeli ödenmeden bir zaman sınırlaması ile mülkiyet hakkı ortadan kalkar mı?