Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

'Kırmızı çizgisiz' bir anayasa

Bu seçim sürecinin gerilimli geçmesi korkutuyor ama şaşırtıcı değil. Çünkü ilk kez sistemi kökünden değiştirecek bir seçim yaşıyoruz, gerilim ve değişim umudu iç içe.
Gerçek şu ki, değişimin şansı daha yüksek... Bunun iki önemli nedeni var;
Bir: Siyaset artık eskisinden çok daha fazla sorunlarla yüzleşiyor ve proje üretiyor.
İki: Türkiye toplumu yeni ve sivil bir anayasa istiyor.
Bu iki şans, 12 Haziran 2011 sonrası için umut veriyor. 12 Haziran'dan sonra karşımızda birikmiş bütün sorunlara çözüm üretmek isteyen bir Meclis olacak.
Peki, bu zeminde yeni bir anayasa yapabilecek miyiz?
Önceki gün "Yeni Türkiye"nin genç hukukçularından Doç. Dr. Osman Can'ın da aralarında bulunduğu Yeni Anayasa Platformu (YAP) üyeleri bir araya gelerek bir basın toplantısı yaptı. YAP'ın içinde toplumun her rengi var. Bu üyeler, bugüne kadar 26 ilde, 6 bini aşkın insanla görüşerek toplumun nasıl bir anayasa istediğini ortaya koydu. Çok tartışmalı birkaç konunun altı çizildi.
Bir kere Türkiye toplumu, "etnik" kimliğe vurgu istemiyor. İdeolojilerden arınmış sivil bir anayasa istiyor. Tartışmalı ilk üç madde gibi anayasada "değiştirilemez" maddeye hayır diyor. Ve en önemlisi merkezi yönetim yerine, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi isteniyor. Yani çok tartışılan "özerklik" meselesini halk mesele yapmıyor.
Osman Can'a bu durumu nasıl yorumladığını sordum, şöyle diyor:
"Toplumun çözüm önerilerine, özgürlük taleplerine ve bir arada yaşama isteğine bakıldığı zaman, siyaset kurumunun çok ilerisinde olduğu görülüyor. Siyasetin üst katında gerilim ve kavga varken, toplum özgürlük talep ediyor. Kısaca siyasetin tepesinde ifade edilen kırmızı çizgilerin dışında düşünebilen bir halk var."
Türkiye toplumu aslında hep "devlet" eksenli siyasetin önünde oldu. Horlanmasına, küçümsenmesine rağmen bu duruşunu da değiştirmedi. Şimdi bunun yeni bir anayasa için bir şans olup olmayacağı merak ediliyor.
Can halkın bu tavrının bir şans olduğuna inanıyor: "İktidar talebini bir kenara itip, herkes kendi özgürlük talebini ön plana çıkarırsa şansımız artar. Diyelim kıyılardaki insanlar belli bir tepkiyi, yaşam tarzlarına yönelik bir özgürlük talebinden hareketle dile getiriyorsa, bu meşrudur.
Aynı şekilde muhafazakâr veya öteki olanların özgürlük talepleri de meşrudur.
Siyasi partiler bu meşru talepleri desteklerse Türkiye'nin şansı artar ve bir sene içinde yeni bir anayasa ile yolumuza devam ederiz."
Yeni bir anayasaya sahip olup olmayacağımız partilerin seçim sonrası tavrıyla yakından ilgili. Bugün ayrıntılarını ortaya koymasalar da bütün partiler yeni bir anayasadan yana. Can bu durumu da bir fırsat olarak niteliyor:
"Bütün partiler yeni anayasa diyor. Yeni anayasa demek herkesin bir araya gelmesi ve ötekinin talebini geçerli kabul etmesi demektir.
Bu süreçte herkes kendi kırmızı çizgisini bir kenara bırakmak zorunda."

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA